Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1299 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11748 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :.............Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasından istdirdat davasına dönüşen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davaya konu takip alacağının davacı ile davalı arasında meydana gelen trafik kazasından doğduğunu, kaza sonucu oluşan masrafların takipte talep edildiği kadar olmadığı gibi sigorta şirketi tarafından davalıya ödendiğini iddia ederek ........ İcra Dairesnin 2007/187 dosyasındaki borç yönünden borcun bulunmadığının tespitine ve icra işlemlerinin eski hale iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili; usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiştir.Yargılama sırasındaki ödeme nedeniyle menfi tespit davası istdirdat davasına dönüşmüştür.Mahkemece, ........ tarafından davalıya ödeme yapıldığına dair bir belgenin bulunmadığı, ispat külfeti üzerinde bulunan davacının davaya konu borçlu olmadığı alacağı cebri icra tehdidi altında ödediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, menfi tespit davasından istirdat davasına dönüşen alacak davasıdır.Davacı ile davalı arasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalının uğramış olduğu zarar için Kadirli İcra Dairesi 2007/187 sayılı dosyası ile 19.02.2007'de davacı aleyhine asıl alacak 3.131,00 ve faiz 412,26 olmak üzere toplam 3.543,26 TL üzerinden takip başlattığı, takibe konu alacağın 11/09/2007 tarihinde tahsil edildiği, her ne kadar takip talebinde takip sebebi hasar olarak belirtilmişse de davalı vekilinin yargılama sırasında sunmuş olduğu bilirkişi raporlarına karşı beyan dilekçelerinde değer kaybının da talep edildiği anlaşılmıştır.Mahkemece aldırılan 23/09/2013 tarihli makina mühendisi raporunda; davalının toplam zararının 1.515 TL olduğu ve 8 yıllık araçta kaza nedeniyle oluşmuş bir değer kaybı olmayacağı, davalının %30 kusuru dikkate alınarak davacıdan 1.060,50 TL talep edebileceği belirtilmiştir. Dosya içerisinde bulunan hasar dosyasının incelenmesinde dava dışı sigorta şirketinin ..........'nin dekontuna göre davalı ... adına 22.02.2005 tarihinde 1.680 TL ödemede bulunduğu, yine icra dosyasının incelenmesinde davacı ...'ın 11.09.2007 tarihinde 2007/187 sayılı dosyaya 4.294,63 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.Davalının 19.02.2007 tarihinde takip yaptığı, dosyada alınan bilirkişi raporu ile davalının zararının toplamda 1.060,50 TL olduğu bu zararın sigorta şirketi tarafından takipten önce 22.02.2005 tarihinde ödenmiş olması ile davalının davacıdan bir alacağının olmadığı bu kez davacının aleyhine yapılan takip nedeniyle 11.09.2007 tarihinde 4.294,63 TL ödemesi bulunması ile menfi tespit talebinin istirdat davasına dönüştüğü hususu gözden kaçırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.