Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12872 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16533 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ankara 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :17/06/2013NUMARASI :2013/403-2013/406Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline yangın sigorta poliçesiyle sigortalı dairenin binaya ait ortak giderin tıkanması sonucu pis su basması nedeniyle hasarlandığını belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 2.742,67 TL’nin 30.11.2012 ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece tüm dosya kapsamına göre apartman yönetiminin kural olarak ehliyeti bulunmadığı, eldeki davanın kat maliklerine yöneltilmesi gerekirken apartman yönetimine karşı açıldığı belirtilip apartman yönetiminin dava konusu uyuşmazlık bakımından pasif husumeti bulunmadığı bildirilerek davanın HMK’nin 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca yangın sigorta sözleşmesi uyarınca sigorta şirketi tarafından, ortak giderin tıkanması sonucu pis su basması nedeniyle konutu zarara uğramış sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.Davacıya yangın sigorta poliçesi ile sigortalı konut ile davalının bulunduğu binada kat irtifakı kurulmuştur. Davanın yukarıda belirtilen niteliğine göre taraflar arasındaki anlaşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı gözetilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ek–1.maddesi uyarınca üzerinde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu bulunan ana taşınmazlarla ilgili her türlü davaya değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı ve görevin resen nazara alınacağı gözetilmeden davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Kabule göre de;634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesi hükmü uyarınca binanın pis su akarları ortak yerlerdendir. Aynı yasanın 19. maddesi “Kat malikleri, ana gayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar” hükmünü içermektedir.Kat Mülkiyeti Yasası'nın 32. maddesi hükmüne göre ana gayrimenkulün kullanılmasından doğan veya yönetiminden dolayı kat malikleri arasında veya yönetici veya denetçiler arasında çıkan anlaşmazlıklar kat malikleri kurulunda çözülür ve karara bağlanır. Ancak somut olayda olduğu gibi özellikle ortak yerlerde yapılması gerekli onarımların yapılmamasından dolayı bağımsız bölümlerinin zarar gördüğü ve yönetim tarafından ivedilikle bu tadilat, tamirat ve onarımların yapılmasının talep edilmesi halinde, bu yasa maddesinin uygulanmasına gerek duyulmadan doğrudan hakim müdahalesi istenebilir. Ayrıca Kat Mülkiyeti Yasası'nın 35. maddesi hükmünde, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasında olup, bu yönden de yöneticiye husumetin yöneltilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.