MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2013/574-2014/151Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili; trafik sigorta poliçesi (Z.. )bulunmayan ...plakalı aracın, 30.11.2009 tarihinde davacıların desteğinin (çocuk) yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için 7.500,00'er TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra ıslah dilekçesi ile taleplerini bilirkişi raporuna göre davacı Hadice için 32.249,98 TL, davacı Hasan için 36.064,27 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı G.. H.. vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacılara ödeme yapılıp kurumun ibra edildiği, kuruma başvuru olmadığından faizin başlangıç tarihi ve türünün kabul edilemez olduğu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı Hasan için 36.064,27 TL, davacı Hadice için 32.249,98 TL olmak üzere toplam 68.314,25 TL tazminatın 28.01.2010 tarihinden sonraki sekiz iş günü sonrasından itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştirDava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacılara ibraname ile ödenen miktar, bilirkişi raporu ile belirlenen tazminattan indirilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacıların müşterek çocuğu H. K.’nın, 30.11.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiği, davacıların 28.01.2010 tarihinde davalı G.. H..ndan toplam 26.518,00 TL tazminat karşılığı ibraname verdikleri, bu ibranamenin içeriğine göre davacıların davalı G.. H..ndan aldıkları bu tazminat karşılığında artık hiçbir alacakları kalmadığını beyan ve tasdik ettikleri ve davalıyı ibra ettikleri ve tazminatın davacılara 04.02.2010 tarihinde ödendiği, davacıların, eldeki bu davayı 15.03.2012 tarihinde açarak ölüm nedeniyle uğradıkları zararın daha fazla olduğunu ileri sürerek tazminat isteminde bulundukları, mahkemece, anılan ibraname üzerinde durulmaksızın ödenen paranın mahsubu ile bakiye miktardan davalının sorumluluğuna karar verildiği anlaşılmaktadır. 2918 sayılı KTK’nın 111. maddesinde “Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” biçiminde düzenleme getirilmiştir.Şu durumda, yerel mahkemece, olayın meydana geldiği tarih, ibranamenin düzenlendiği tarih ve davanın açılış tarihleri arasında geçen süreler ile birlikte ödenen tazminat miktarı gözetilerek, yukarıda açıklanan yasa maddesi kapsamında söz konusu ibranamenin geçerliliğinin tartışılması ve bu surette ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı G.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı G.. H.. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25.09.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.