MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/12/2011NUMARASI : 2011/271-2011/622Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde ek karar davalı E.. N.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu İ.. G..'ün alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 22.12.2010 tarihinde davalı E.. N..'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalılar savunma yapmamıştır.Mahkemece, iddia, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında misli fark bulunduğu, davalının tapudaki satış bedeli dışında ödeme yaptığını ispatlayamaması nedeniyle davanın İİK 278/2 madde gereğince kabulüne karar verilmiş; davalı E.. N.. vekili 16.7.2012 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat zarfındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, karar tebligatının da usulüne uygun yapılmadığından hükmün kesinleşmediğini, dava konusu taşınmazın müvekkilinin eşi tarafından davalı borçlunun babasına 27.8.2008 tarihinde 80.000,00 TL bedelle satıldığını, satış bedelinin yarısının ödendiğini bakiye bedel ödenmediği için borçlunun babası tarafından ödenen bedel iade edilerek 22.12.2010 tarihinde taşınmazın geri alındığını, müvekkilinin 2010 yılı temmuz ayından beri Kumluca'da oturduğunu, davadan icra dosyasından kıymet takdiri yapılması ile haberdar olduklarını, taşınmazın borçluya teslim edilmediği gibi şimdiye kadar kira gelirlerinin müvekkili tarafından alındığını, takip konusu alacağın muvazaalı olabileceğini borcun dayanağının açıklanması gerektiğini, savunma hakkının kısıtlanmış olması nedeniyle eski hale getirme taleplerinin kabulü ile dilekçenin cevap dilekçesi olarak kabulüne, delillerinin toplanmasına, icranın geri bırakılmasına, bu talebin yerinde görülmemesi halinde temyiz dilekçesi olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 18.7.2012 tarihli ek karar ile eski hale getirme isteminin en geç nihai karar verilinceye kadar talep edilebileceği, eldeki davada hükmün 15.5.2012 tarihinde kesinleştiği eski hale getirme talebinin ise 16.7.2012 tarihinde istenmesi nedeniyle davalı vekilinin eski hale getirme talebinin yerinde olmadığı, hüküm usulüne uygun olarak tebliğ edilip kesinleşmiş olduğundan temyiz talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı E.. N.. vekilinin eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine karar verilmiş; ek karar davalı E.. N.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davalı E.. N.. vekilinin eski hale getirme ve temyiz istemi 18.7.2012 tarihli ek karar ile reddedilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.Somut olayda dava dilekçesi davalı E.. N..'a 24.5.2011 tarihinde S.. Mahallesi 3.M.Sokak No:9/2 Y. Bursa adresinde bizzat, yerel Mahkeme kararı ise yine aynı adreste 27.4.2012 tarihinde Tebligat Kanununun 35 maddesi gereğince tebliğ edilerek karar 15.5.2012 tarihinde kesinleştirilmiş ise de dava dilekçesinin tebliğine ilişkin 24.5.2011 günlü tebligattaki imzanın davalı E.. N..'a ait olmadığı bu yönde tebligat evrakını düzenleyen PTT görevlisi H.S.'nın görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle Bursa 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2013 tarih 2013/330 Esas-2013/508 Karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği,davalı E.. N..'ın İçişleri Bakanlığı Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne verdiği dilekçesinden 4.8.2010 tarihinde Bursa'daki adresinden Cumhuriyet Mahallesi Örnek Sokak No: 11/5 Kumluca Antalya adresine nakil gittiği ve o tarihten beri anılan adreste ikamet ettiği, yerel mahkeme kararını ise karardan sonra 28.6.2012 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin keşiften sonra 16.7.2012 tarihinde öğrendiği ve süresi içinde 16.7.2012 tarihli dilekçe ile eski hale getirme ve temyiz dilekçesi sunduğu anlaşıldığından yerel mahkeme kararının tebliğine ilişkin 27.4.2012 tarihli tebligatın usulsüz olması nedeniyle yerel Mahkeme kararının kesinleşmediği, davalının kararı 16.7. 2012 tarihinde öğrenerek aynı tarihte temyiz ettiği anlaşıldığından davalının eski hale getirme ve temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla yerel Mahkemenin 18.7 2012 tarihli ek kararının kaldırılarak davalı E.. N.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.Yukarıda açıklandığı gibi davalı E.. N..'ın 4.8.2010 tarihinden beri Kumluca'da ikamet ettiği, dava dilekçesinin tebliğine ilişkin 24.5.2011 tarihli tebligat evrakındaki imzanın davalı E.. N..'a ait olmadığının kesinleşmiş mahkeme kararı ile tespit edilmiş olması karşısında HUMK'nun 73.maddesine (HMK'nun 27)aykırı biçimde adı geçen davalının savunma hakkının kısıtlanmış olması nedeniyle davalı E.. N..'a dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek savunmasına ilişkin delillerin toplanması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan ve savunma hakkını kısıtlar şekilde eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel Mahkemenin 18.7.2012 tarih 2011/271-2011/622 Ek kararının kaldırılmasına, davalı E.. N.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı E.. N..'a geri verilmesine 23.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.