MAHKEMESİ : Tokat 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2012NUMARASI : 2012/295-2012/371Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar L.. E.. ve N.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangibir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, somut olayda mahkemece dava konusu 3 taşınmaz hakkında, daha önce başka bir alacaklı tarafından aynı davalılar ve aynı taşınmazlar yönünden açılan tasarrufun iptali davası kabul edildiğinden bu davanın konusuz kaldığı dolayısıyla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı alacaklıya dava konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına şeklinde hüküm tesis edildiği, hükmün kendi içinde çelişki yaratması ve infaz kabiliyeti bulunmadığından HMK'nun 297/2 maddesine aykırılık oluşturması nedeniyle isabetli görülmediği, Mahkemece yapılması gereken işin, dava konusu üç taşınmaz yönünden toplanan delillere göre davalı borçlu ile L.. E.. arasındaki 24.9.2008 tarihli tasarrufun İİK 277, 278, 279 ve 280.maddelere göre iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu, dava konusu işyeri devriyle ilgili kurulan hükmün de eksik incelemeye dayalı, infaz kabiliyeti olmaması, HMK'nun 297/2 maddesine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle bozulması gerektiği, dava konusu işyeri devriyle ilgili olarak Tokat Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Memurluğuna müzekkere yazılarak dava konusu Tokat GOP Bulvarı No:159 adresinde faaliyet gösteren E.. M.. adlı işyerinin borçlu tarafından davalı N.. Ç..'na, Nuri tarafından da dava dışı 4.kişilere devredilip devredilmediği; devredilmiş ise devir tarihlerinin tesbiti, borçlu ile davalı Nuri arasında işyeri devrinin tesbiti halinde bu devrin İİK 277, 278, 279 ve 280.maddelere göre iptale tabi bulunup bulunmadığı, iptale tabi olduğu belirlendiği ve davalı Nuri'nin de işyerini dava dışı 4.kişiye devretmiş olması halinde, davalı 4.kişi aleyhine açılmış bir dava bulunmadığından davalı Nuri'nin işyerini devrettiği tarihteki işyerinin değerinin uzman bilirkişi aracılıyla tesbiti ile tesbit edilen bu değerin İİK 283/2. madde gereğince davacının takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak davalı Nuri'den tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı infaz kabiliyeti bulunmayan (Hükmedilen tazminat miktarının belirsiz olması nedeniyle) hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece, iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davacının dava konusu işyerinin devri ile ilgili açtığı davanın bu dosyadan ayrılmasına, ayırma harç ve giderlerinin davacı tarafça karşılanmasından sonra E.. M.. isimli işyeri ile ilgili talep bakımından yeni esasa kaydına, dava konusu taşınmazların devriyle ilgili açılan davanın davacı tarafından ispatlanması nedeniyle kabulü ile davalılar Hüseyin Atmaca ve L.. E.. arasındaki dava konusu üç taşınmazın satışına ilişkin 24.9.2008 tarihli satışların iptaline, davacıya takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar L.. E.. ve N.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı L.. E.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili 17.10.2012 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazların Tokat 2.İcra Müdürlüğünün 2011/3502 sayılı takip dosyasından satıldığını belirtiğinden mahkemece Tokat 2. İcra Müdürlüğünün 2011/3502 sayılı takip dosyası istenerek dava konusu taşınmazların satılıp satılmadığı, satılmış ve davalı L.. E..'na satış bedelinden arta kalan para var ise bu bedelin davalı Lütfi'den tahsiline, arta kalan para yok ise davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 3-Dava konusu işyerinin borçlu tarafından davalı N.. Ç..'na devrine ilişkin tasarruf yönünden davacı vekili 21.11.2012 tarihli dilekçesi ile tefrik kararı verilmesini talep etmiş; mahkemece aynı günlü duruşmada tefrik kararı verilmesini müteakip yine aynı tarihte verdiği dilekçe ile tefrik harç ve giderlerini ödemiyeceğini yeni esasa kayıt edilmemesini talep etmiştir. Dava konusu işyerine ilişkin dava eldeki davadan tefrik edilmesine rağmen yeni esasa kaydedilmediği anlaşıldığından (harç başlangıçta yatırıldığından yeniden harç alınması gerekmemektedir, tefrik için dosya fotokopisi gider avansı ile karşılanabileceğinden) işyeri devrine ilişkin davanın yeni esasa kaydının yapılarak davacı tarafından takip edilip edilmediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 4-Davalı N.. Ç.. dava konusu taşınmazlar yönünden tasarrufun tarafı olmadığı halde yargılama giderleri ve vekalet ücretinden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı L.. E.. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı L.. E.., 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı N.. Ç.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine davalı L.. E.. vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 23.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.