Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1229 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13676 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında 752 parsel sayılı 32375 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve 1617 sayılı yasa uyarınca norm fazlalığı paya dönüştürülerek M.... oğlu M...., M…….. oğlu F……. ve Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde E……., Sa……. ve C…….. ile F.... ve arkadaşlarının itirazları komisyonca reddedilerek taşınmazın M.... oğlu M.... adına tesbit ve tesciline karar verilmiştir. Komisyon kararına itiraz edenlerle ilk tesbit maliklerine tebliğ edilmiş süresinde dava açmamışlardır. Hazine askı ilan süresinden sonra, komisyon kararından önce 14.2.1980 tarihinde M.... oğlu M.... ve S..... kızı A…….. 'yi hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, 752 parselin komisyon kararı gibi M.... oğlu M.... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, usulünce açılmış bir davanın bulunmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. 15.12.1977 tarihinde yapılan kadastro sırasında taşınmaz paylı olarak F……. ve M…….. ile Hazine adına tesbit edilmiş olup, hazinenin askı ilanı süresi içerisinde bu tesbite bir itirazı olmamıştır. Bununla beraber hazine 14.2.1980 tarihinde M……. ve A…….. 'yi hasım göstererek tesbitin iptali ve taşınmazın hazine adına tescili isteğiyle dava açmıştır. Edibe ve arkadaşlarının itirazlarının reddine ve taşınmazın M…….. adına tesbitine dair kadastro komisyon kararı Hazineye 23.12.1982 tarihinde tebliğ edilmesine karşın hazine ayrıca dava açma yoluna gitmemiştir. 14.2.1980 tarihli dava dilekçesinde komisyonca malik kılınan M…….. 'e hasım gösterildiğine ve böylece husumette bir yanılgı olmadığına göre ortada görülebilir bir dava bulunmadığından söz etme olanağı yoktur. Ne varki 15.12.1977 tarihinde yapılan tesbite askı ilan süresi içinde itiraz etmeyen, komisyon kararlarının tebliği üzerine de süresi içinde dava açmayan hazine yönünden gerek önceki tesbit ve gerekse komisyon kararı kesinleşmiş bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 25 ve takip eden maddelerine nazaran kesinleşen kadastro tesbiti yada komisyon kararlarının iptali istemiyle açılan davalarda görevli mahkeme kadastro mahkemesi olmayıp genel mahkemelerdir. Görev konusu kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) nazara alınması gerekir. Görevli olmayan bir mahkemeye açılan davaya katılmakta hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece davanın görev yönünden reddine tutanak asıl ve ekleri ile komisyon kararının gerekli işlemler yapılmak üzere tapu sicil müdürlüğüne, dava dosyası ile tutanakların ve komisyon kararının onaylı birer örneğinin Usulün 27.maddesi uyarınca Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 21.2.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.