Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1224 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 863 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve sigortacısı oldukları aracın müvekkili şirkete sigortalı araca çarparak hasar oluşturduğunu, sigortalılarına ödenen 11.903.000.000 TL hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Mustafa, kusur ve hasarı kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı ise cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 11.716.72 YTL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK'nın 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1- Davalı İ... Sigorta A.Ş.'nin dosyada mevcut 9168-014388 nolu ZMSS poliçesi kapsamında limiti ile sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, diğer davalı ile birlikte tazminatın tamamından sorumlu tutulması isabetli görülmemiştir. 2- TTK'nın 1299, 2918 sayılı KTK'nın 98/1, 99/1. maddeleri ile, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi genel şartlarının 12. maddesinde, hak sahibi kaza veya zarara ilişkin belgeleri ile sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine başvurması halinde, sigorta başvurma tarihinden itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüdün gerçekleşeceği öngörülmüştür. Bu durumda davacının davadan önce davalı sigorta şirketine karşı yazmış olduğu 21.06.2004 tarihli ihbar yazısının tebliğ edilip edilmediğinin araştırılıp, tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihine 8 iş günü ilavesi ile bulunacak tarihten, tebliğ edilmemiş ise dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak ödeme tarihinden itibaren diğer davalı ile birlikte faizden sorumlu tutulması isabetli görülmemiştir. 3- Dava dilekçesinde reeskont faizi talep edildiği halde, istek aşılarak avans faizine karar verilmesi de doğru değildir. Sonuç: Yukarıda (1) (2) (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, kararın temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.