MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davacıya ait ... plaka sayılı aracın davacının babasının sevk ve idaresinde iken 21/07/2015 tarihli tutanak ile belirtildiği gibi ...mevkiinde davalılardan...'e ait ... kamyona zarar verdiğini, rampa olan olay yerinde davalı ...'e ait sürücüsü tespit edilemeyen kamyonun fazla miktarda yüklediği kaya parçalarının nedeni ile aracın arkaya doğru şaha kalktığını, o sırada hemen arkasında bulunan davacının babasının sevk ve idaresindeki aracın üzerine kaya parçalarının düştüğünü ve ağır hasara sebebiyet verdiğini, davacının babasının canını tesadüfen kurtardığını, tutanağa göre de kazaya neden olan kamyonun sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, davacının kendi aracındaki hasarı kendi kasko şirketi vasıtası ile yaptırdığını, ancak mevzuattan kaynaklanan değer kaybının telafisi için yetkili sigorta eksperinden alınan rapor ve diğer evraklarla birlikte karşı tarafın trafik sigortasını yapan ... Sigorta A.Ş'ye başvurduğunu, ancak 3 aydır herhangi bir netice alınamadığını, bu nedenlerle davalarının kabulü ile 5569 TL değer kaybı bedelinin ve 200 TL ekspere ödenen bedel olmak üzere toplam 5869 TL'nin işlemiş ve işleyecek faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, iddia ve toplanan delillere göre; tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi diğer davalı ...'ın aracının zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Dava konusu olayda taraflar arasında 6502 Sayılı Yasa kapsamında herhangi bir satış yahut hizmet ilişkisi bulunmadığı gibi uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup davacı, zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına dava açtığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/I. maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Davacı vekili, davalı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın sebebiyet verdiği kazada aracının hasar gördüğünü belirterek, tahsilini istemiştir. Zorunlu sigortanın 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde davanın Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.