Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: 'Kadastro sırasında 252 parsel sayılı 448 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Haydar adına tesbit edilmiştir, itirazı tapulama komisyonunda reddedilen Hazine dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin davalı Haydar mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece hazinenin kamulaştırma iddiasını kanıtlayamadığı, taşınmaz üzerinde tesbit günü itibariyle davalı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Tesbit nedenine, iddiaya ve savunmaya göre uyuşmazlık, taşınmazın 1505 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı, kamulaştırma dışında kalan yerlerden olması halinde davalı yararına taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönlerinde toplanmaktadır. Mahkemenin aynı günde dairede incelemesi yapılan 2002/56-136 esas ve karar sayılı dosyasına gönderilen harita, belge ve tutanakların incelenmesinden 1505 sayılı özel Yasada öngörülen biçimde geçerli bir kamulaştırma işleminin yapıldığı anlaşıldığından mahkemenin geçerli bir kamulaştırma olmadığı yada hazinenin bu yöndeki iddiasını kanıtlayamadığı yolundaki kabulüne katılma olanağı yoktur. Kamulaştırma ile kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti doğrudan kamulaştırmayı yapan idareye geçer. Kamulaştırma işlemi kesinleşen bir yere de el konulmuş sayılır. Nitekim Yasanın 3. maddesinde kamulaştırılan yere vaziyet olunacağı da açıkça vurgulanmıştır. Hal böyle olunca yapılacak iş, taşınmazın kamulaştırılan alan içerisinde kalıp kalmadığı, kalması halinde davalı tarafa tahsis edilip edilmediği ve tahsisten itibaren taşınmazın davalı tarafça zilyet olunup olunmadığı, kamulaştırma dışında kalması halinde de tesbit gününe kadar davalı yararına zilyetliğe dayalı mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının saptanmasıdır. Mahkemece açıklanan doğrultuda bir uygulama ve araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez, o halde, davalı taraftan taşınmazı ve öncesini iyi bilen yaşlı tanık göstermesi istenmeli, istemleri halinde aynı olanak hazineye de tanınmalı, kamulaştırılan alanın dağıtımıyla ilgili olarak düzenlenmiş kayıt, karar ve belgeler varsa merciinden sorulup getirtilmeli, bu konuda davalı dan da varsa delil ve belgelerini ibraz etmesi istenmeli, daha sonra önceki keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişilerle tüm tesbit bilirkişileri ve ayrıca taraflarca gösterilecek tanıklar eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak yerel ve teknik bilirkişi aracılığıyla kamulaştırma harita ve tutanaklarının uygulaması yapılarak taşınmazın kamulaştırılan alan içerisinde kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalı, kamulaştırılan alan içerisinde kalması durumunda hazinece kim yada kimlere tahsis yada temlik edildiği olduğunda kayıt ve bilgeler uygulanarak, olmadığı takdirde bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanmalı, gerektiğinde temlik tarihi yada dağıtımı yapılan taşınmazlarla ilgili kayıt ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, yine bilirkişi ve tanıklardan taşınmazda kimin yada kimlerin hangi tarihten beri zilyet ettikleri zilyetliklerinin başlangıç tarihi süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, taşınmazın kamulaştırma alanı dışında kaldığının belirlenmesi durumunda öncesinin mer'a yada devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı hususunda bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, kamulaştırılan ve fakat dağıtımı yada tahsisi yapılmayan taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, fen bilirkişisine yapılan keşfi ve özellikle kamulaştırma haritasının uygulanmasını ve taşınmazın kamulaştırılan alan içerisindeki konumunu gösterir raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 26.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.