Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12003 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9346 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, şirketlerine sigortalı bulunan işyerinde, 07.08.2010 tarihinde davalı firma tarafından çatı kaplama ve vidalama işi yapılması esnasında çıkan yangın sonucu hasar meydana geldiği, tespit edilen hasar bedeli olarak sigortalıya 03.12.2010 tarihinde 49.758,00 TL ödeme yapıldığını, yangının meydana gelmesinde davalı şirketin %100 kusurlu olduğunu, TTK 1301. madde uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu belirterek, 49.758,00 TL'nin ödeme tarihi olan 03.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, yangının çıkmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ...ile müvekkili arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte ...nin burada üst işveren durumunda olduğunu, denetim görevini yerine getirmeyen ... A.Ş.'nin yangının çıkışında mütefarik kusurlu olduğunu belirterek, davarın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile, 49.758,00 TL'nin 03.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece 31.12.2012 tarihinde yangın güvenlik uzmanı bilirkişi eşliğinde, yangın mahallinde keşif icra edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz olunan 25.01.2013 tarihli rapor ile, yangının çıkışında davalıya atfı kabil kusur bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tanıklarının beyanlarınnı alınmasına müteakip dosya ek rapor için tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş, yangının çıkışında bu kez davalı şirketin %100 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Son olarak 10.10.2013 tarihinde inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişi heyetinden alınan raporda ise; davalı şirketin %70 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı ...nin %30 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, alınan raporlar çelişkilidir. Ayrıca, en son alınan bilirkişi raporunda davalıya %70 kusur atfedilmesine rağmen davalının %100 oranında kusurlu kabul edilerek hüküm verilmesi doğru değildir. Bilirkişi raporları arasındaki kusur tespitine ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulundan yangın çıkmasında kusurun kimde olduğuna ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.