Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11972 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13124 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, 14/08/2007 tarihinde ...'ın sevk ve idaresindeki .... plakalı araç ile tek taraflı yaptığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile işgöremezlikten dolayı 500 TL ve maluliyetten dolayı 500 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu kazaya karışan .... plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru limitinde 60.000,00 TL ile olduğunu, dava tarihi ile kaza tarihi arasında geçen süre bakımından davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Somut olay incelenecek olursa; ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2007/404 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına göre davaya konu trafik kazası 14/08/2007 tarihinde gerçekleşmiş, trafik kazası sonucunda sürücü ... vefat etmiş ve araç içerisinde bulunan mağdurlar ... (davacı) ile .... yaralanmıştır. KTK'nın 109/II.maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir kişinin ölümü birden çok kişinin yaralanması ile sonuçlanan söz konusu trafik kazasının bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde olduğu açık olup kazada sürücünün vefat etmiş olması ceza zamanaşımının belirlenmesi açısından suç vasfının tayininde sonuca etkili değildir. Ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, suçun vasfı "taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" olarak yanlış nitelendirilip yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.