Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11896 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16853 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacının eşi ...'nun, yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacının ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, temerrüt tarihi olan 21.06.2013'ten işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 31.03.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 94.360,21 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davacının desteğinin tam kusurlu olarak yaptığı tek taraflı kazada ölmesi nedeniyle, davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını, ... tarafından yapılan ödeme olup olmadığının araştırılması gerektiğini, yapılan ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiğini, avans faizi talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 94.360,21 TL. destekten yoksun kalma tazminat??nın, dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin (faiz başlangıç tarihine ilişkin) reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle ... Genel Müdürlüğü yazı cevabına göre, davacının desteğinin geçirdiği kaza ile ilgili olarak ...tarafından yapılan ödemenin, rücuya tabi olmadığının bildirilmiş olması nedeniyle, ... ödemesinin tazminattan indiriminin mümkün olmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.Somut olayda, davacının desteğinin tazminata esas geliri, asgari ücret olarak kabul edilmiş ve aktif devre zararı hesabında AGİ dahil ücret esas alınmış olup bu hususta, usule aykırılık bulunmamaktadır. Ne var ki, desteğin pasif döneminin başlangıç tarihi olarak kabul edilen Nisan 2018'deki tazminata esas geliri belirlenirken de AGİ dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Bu nedenlerle, pasif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması konusunda, rapor düzenleyen aktüerya uzmanından ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/12/2016 gününde Üye ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.