Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11893 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15158 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisine çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacı ... ve ...'in ölenin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, ... ve .... için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için 10.000,00 TL'den toplam 50.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davacılar murisinin ölümü ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, kazada davacılar murisinin asli kusurlu olduğunu, murisin geliri olmadığından davacılara destek olmasının mümkün olmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... şirketi vekili, destek tazminatı talep eden davacılar ile murisin yaşlarına göre davacıların destek tazminatı talep haklarının bulunmadığını, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların, yaşları itibariyle tazminat talep haklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacılar yararına ayrı ayrı 1.500,00'er TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ...'dan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle yaşları itibariyle ve ölenin desteğinden yararlanmalarını gerektirir özel durumları bulunmadığı için, destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı bulunmayan davacıların, maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin çocuğu ve torunu olan davacılar için toplam 50.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK'nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların babası ve dedesi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölene olan yakınlıkları nedeniyle davacıların duyacağı elemin derinliği, davacılar murisinin kazanın oluşumunda hiçbir kusurunun bulunmayışı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalı ... vekilinin temyiz talebi yönünden; 6100 Sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL'ye çıkarılmıştır.Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar lehine olacak biçimde ve davalılar aleyhine hüküm altına alınan manevi tazminatlara ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay'ca da karar verilebileceğinden davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ...'e geri verilmesine 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.