Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11891 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14778 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu traktörü sevk ve idare eden davacı murisinin, yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacının ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 04.04.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 106.204,59 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davaya konu kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, ZMSS poliçesi ile 3. kişilerin uğrayacağı zararların teminat altına alındığını, davacının 3. kişi olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacının desteği olan sürücü kazada tam kusurlu olduğundan davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 106.204,59 TL. tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazası nedeniyle ölenin yakınının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, "işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur" düzenlemesine, aynı yasanın 85/1 maddesinde, "bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı" düzenlemesine, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, "işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur" düzenlemesine yer verilmiştir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın A-1. maddesinde ise, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamı, "sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder" denilmek suretiyle belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda ise, davacının desteği ..., sürücüsü olduğu traktör ile yaptığı kazada vefat etmiştir. Kaza yapan araç, ölen ...'ün eşi olan davacı ... adına kayıtlı olup, bu kişi zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre sigorta sözleşmesinin tarafıdır ve davacı, kaza yapan aracın kaza tarihi itibariyle işleteni sıfatını taşımaktadır. Davalı ... şirketi, işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre, işletenin bizzat uğradığı zarardan sorumlu olmadığından, davacı ...'ün davalı ... şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği gözetilerek davanın reddi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.