MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, davalı ... AŞ. tarafından trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisinin öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan poliçe limitleriyle sınırlı şekilde sorumlu olmak kaydıyla, davacı eş ... için 8.000,00 TL. ve davacı çocuklardan her biri için 4.000,00 TL'den toplam 20.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, tüm davalılardan kaza (sigortacılar için temerrüt) tarihinden işleyecek yasal (sigortacılar için reeskont) faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini; davacı eş Nazik için 80.000,00 TL. ve davacı çocuklardan her biri için 60.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... Ltd. Şti'den yasal faiziyle müteselsilen tahsilini talep etmiş; 03.12.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 207.833,06 TL'ye yükseltmiştir.Davalı .... Ltd. Şti. vekili, davacılar murisinin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, davalı sürücünün kazada kusuru olmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... AŞ vekili, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, davacının faiz türü ve başlangıç tarihine ilişkin taleplerinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, poliçe limiti dahilinde zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce kendilerine yapılmış başvuru olmadığından faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile davacı eş .. için 156.582,74 TL, ... için 15.622,35 TL, ... için 18.544,53 TL, ... için 17.083,44 TL. olmak üzere toplam 207.833,06 TL. maddi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline (sigorta şirketlerinin poliçe limitiyle sınırlı olarak ve dava tarihinden işleyecek faizden sorumlu tutulmalarına); davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 10.000,00 TL. ve diğer davacılardan her biri için 5.000,00'er TL. olmak üzere toplam 25.000,00 TL'nin, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ... ve ... Ltd. Şti'den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin eşi ve çocukları olan davacılar için toplam 260.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK'nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi ve babası olan olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölene olan yakınlıkları nedeniyle davacıların duyacağı elemin derinliği gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.