MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıya sigortalı aracın sebep olduğu kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp ıslah ile artırılan toplam 55.095,04 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 55.095,04 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, davaya konu kaza nedeni ile müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp toplam 55.095,04 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, bu miktarın ne kadarının hangi davacıya ilişkin olduğunu açıklamamış, mahkemece de bu talebi açıklattırılmadan hüküm tesis edilmiştir. Oysa; dava dilekçesinde taleplerin sarih ve anlaşılır bir biçimde belirtilmesi gerekmekte olup, mahkemece, bu hususlara riayet edilmeksizin karar verilmiş olması infazda tereddüt yaratacak olup doğru görülmemiştir.Kabule göre de; mahkemece hükme esas alınan aktüer raporu hükme esas almaya elverişli değildir. Hayatın olağan akışına göre trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ve ana ve babaya bakacağı muhtemeldir. Desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babaya %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay vererek yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesi gerektiği, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek önceki kararı davalı tarafın temyiz ettiği ve anneye ve babaya verilen %20 şer pay yönünden davalı açısından kazanılmış hak sağladığı hususu dikkate alınarak destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin evlendikten sonraki dönemde davacı anne ve babaya yaşamı boyunca sabit bir oranda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yönde bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Ayrıca; Türk Medeni Kanunu'nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı yasanın 327.maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda, desteğin 7 yaşında olduğu, anne ve babasına destek olacağı kabul edilmiş, yetiştirme gideri tenzil edilmemiştir. Oysa, 7 yaşındaki desteğin 18 yaşında kazanç elde etmeye başlayacağı, bu yaşa kadar davacıların yetiştirme gideri yapacakları kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, yetiştirme gideri mahsubu yapılmayan aktüerya raporuna itibar edilmesi de doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.