Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11827 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13707 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, 29/12/2008 tarihinde davalı ... adına kayıtlı diğer davalı ...'un sevk ve idaresindeki .... plaka sayılı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa aykırı olarak yerleşim birimi dışındaki karayolunda park edilmiş olması nedeni ile meydana gelen trafik kazasında davacılardan ...'nin eşi ...'nin oğlu diğer davacıların babası ...'nin vefat ettiğini, davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminat ile her bir davacı için 30.000,00'er TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/12/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, hizmet kusuruna istinaden açılan davalarda görevli yargı merciinin idari yargı olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müteveffanın hava ve yol şartlarına göre hızını ayarlamadığından kazaya kendisinin sebebiyet verdiğini müvekkili kuruma atfedilecek kusur bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, olayın meydana gelmesinde muris ...'nin tam kusurlu olduğunu, davacılar lehine maddi ve manevi tazminat talepleri haklarının doğmadığını, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre,davacı ... için 161.456,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 4.936,69 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 8.677,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 22.776,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 23.777,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihi olan 29/12/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda bütün yılın tamamı inşaat sezonu olarak kabul edilmiş ve davacılar murisinin tüm yıl boyunca boyacı olarak çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, davacı desteğinin kazadan önce tüm yıl boyunca mı yoksa sadece inşaat sezonunda mı boyacı olarak çalıştığı ve inşaat sezonunda çalışıyor ise bölgede inşaat sezonunun ne kadar sürdüğü, hangi aylar arasında devam ettiği araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususta rapor alınmadan ve araştırma yapılamadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 12/2 maddesine göre; "Genel Müdürlük; bu Kanun kapsamındaki görevleri dolayısıyla yapacağı işlemler yönünden, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi hariç, her türlü vergi, resim, harç ve paydan, tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan her türlü döner sermaye ücretinden muaftır. Ancak, yargı harçlarının Genel Müdürlüğü'nün haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir." hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece; davalı ...'nün harçtan muaf olmasına rağmen hüküm fıkrasında yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuş olması doğru değildir. 4-Yerel mahkemece peşin harç, ıslah harcı ve gider avansının dışında yapılan diğer tüm yargılama giderleri (özellikle .... Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan harcamalardan keşif, tebligat vs. gibi giderler) dikkate alınmamıştır. .... Asliye Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararında harç ve giderlerin yetkili yerde değerlendirileceği belirtilmiş olmasına rağmen temyize konu kararda bahsi geçen yargılama giderlerinin değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir. 5-İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı talepte bulunmuş olmasına, davacıların maddi tazminat taleplerinin tamamen ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul edilmesine göre, mahkemece, kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine, ...Ü.T. uyarınca, kabul edilen kısım üzerinden her biri lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.