MAHKEMESİ :........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Asıl ve birleştirilen dosya davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında müvekkillerinin yaralanarak maluliyete uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı.....için 10.000,00 TL, davacı......... için 5.000,00 maddi tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini..... için 99.153,59 TL, ......için 175.000,00 olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili; limit dahilinde sorumlu olduklarını, temerrüde düşürülmediklerini ve kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini savunmuştur.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı..... için 99.153,59 TL'nin 07.12.2011 tarihinden itibaren, davacı ...... için 175.000,00 TL'nin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Somut olayda, kaza neticesinde davacıların maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden alınan sağlık raporları hükme esas alınmış ve bu rapor uyarınca davacıların %47,2 ve %36 oranında çalışma gücü kaybı olduğu kabul edilerek belirlenen maddi tazminatlara hükmedilmiştir. Hükme esas alınan sağlık kurulu raporunda davacı ......'ın sol diz eklemindeki hareket kısıtlılığının yanı sıra “Post Travmatik Stres Bozukluğu” nedeniyle %25 oranında maluliyete uğradığı belirtilmiştir. Yine davacı ...'ın sol diz eklemindeki ve sağ ayak bileğindeki hareket kısıtlılıklarının yanı sıra “Depresif Belirtilerle Giden Uyum Bozukluğu” nedeniyle %25 oranında maluliyete uğradığı belirtilmiştir.Trafik kazasına maruz kalan kişilerin kaza nedeniyle psikolojik olarak etkilenecekleri tartışmasız bir gerçek olsada, bu etkilenmenin maluliyete sebep olacak yoğunlukta olup olmadığı hususunun konunun uzmanları tarafından saptanması gerekir.Hükme esas alınan sağlık raporlarında davacıların hasta dosyalarında yer alan psikiyatri muayenelerinde elde edilen verilere dayanılmasına karşın söz konusu muayenelere ilişkin belgeler dosyada bulunmamaktadır. Öte yandan raporda davacı ........'ın kazadan öncede psikiyatri polikliniğine başvurduğu belirtilmiştir. Yine söz konusu rahatsızlıkların kaza sebebiyle olup olmadığı ve iyileşme imkanının bulunup bulunmadığı hususları açıkça belirtilmemiştir. Bu nedenle hükme esas alınan maluliyet raporları hüküm kurmaya yeterli değildir.Bu durumca Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi ve muayene evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında Adli Tıp Kurumu'nun ilgili ihtisasdairesinden denetime elverişli bilirkişi raporu alınıp maluliyet oranlarının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.