MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, 02.10.2010 günü sürücü ve araç sahibi ...'ın yönetimindeki ... plakalı araç ile aynı yönde giden ... plaka sayılı aracı hatalı olarak sollaması nedeniyle karşı yönden gelen davacıların murisi ....'ın kullandığı ... plakalı araca çarparak ....'ın ölümüne neden olduğunu, davalının tam kusurlu olup ... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/183 E. sayılı dosyasında görülmekte olan davanın devam ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eş ... yönünden 10.000 TL ve oğul ... yönünden 10.000 TL maddi tazminatın işleyecek faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... şirketinin maddi tazminata ilişkin kaza tarihindeki poliçe limitleriyle sınırlı olarak temerrüt tarihlerinden işletilecek avans faizi ile) ortaklaşa ve zincirleme tahsiline, eş ... için 100.000 TL , oğul ... için 50.000 TL, anne ... , baba İbrahim ve ölenin kardeşi ... için 30.000'er TL olmak üzere toplam 260.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili, sigortalısının kusurlu bulunması halinde poliçedeki limitlerle sınırlı olarak sorumlu olup bu durumun poliçe limitlerinin tamamen ödeneceği anlamına gelmediğini, davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise rücuya tabi olup olmadığının sorulmasını, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve temerrüde düşmeyen müvekkili şirket hakkında dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz talebi ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti hükmolunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili,ceza yargılaması aşamasında keşif yapılmadığını, tespit edilen kusur dağılımının mahkemeyi bağlayıcı olmayacağını, ...'ın 2011 yılı içinde eşinin ölümünün üzerinden bir yıl dahi geçmeden evlendiğini, manevi tazminat bakımından davanın ... yönünden reddine karar verilmesini gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne,eş ... için 128.599,93 TL, oğul ... için 27.106,72 TL maddi tazminatın 02/10/2010 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (davalı ... yönünden 17/11/2010 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz ve eş için 139.806,89 TL, çocuk ... için 35.193,11 TL olmak üzere toplam 175.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla),manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,eş ... için 30.000,00 TL ,çocuk ... için 20.000,00 TL, anne ...için 10.000,00 TL, baba İbrahim İçin 10.000,00 TL, kardeş .. için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın 02/10/2010 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm ve davalı ... ve davalı ... vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanununun 45/2. maddesinde “ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararlarını da tazmin etmek lazım gelir” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Sağ kalan eşin kazadan sonra yeniden evlenmesi ile destek zararı son bulur.Somut olayda sağ kalan davacı eş ...’in kazadan sonra 09.08.2011 tarihinde yeniden evlendiği ve 08.10.2012 de boşanmış olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup yeniden yeniden evlenen eş ...'in evlenme tarihine kadar destek tazminatı isteyebileceği dikkate alınarak bilirkişinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir. 3-Davalı ... manevi tazminattan sorumlu tutulmadığı halde, davalı ... aleyhine yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine hükmedilirken poliçe limitinin hükmedilen tazminat miktarına oranlanması suretiyle hesaplama yapılması gerekirken bu hususun göz önünde bulundurulmaması doğru görülmemiştir. 4-Hüküm fıkrasının 1. bendinde maddi tazminat yönünden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile karar verildikten sonra parantez içinde olmak kaydı ile ve infazda tereddüte yol açacak şekilde davalı ... yönünden ayrı maddi tazminat miktarları belirtilmiş olması doğru görülmemiştir.5-Davacı tarafından davalı ... aleyhine manevi tazminat talebi bulunmadığı halde davalı ... lehine reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Kabule göre de davalı ... Şirketinin poliçe limiti ile sınırlı şekilde sorumlu olacağı gözetilmeden reddedilen maddi tazminat miktarının tümü yönünden davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm ve davalı ... ve davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (2) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.