Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11646 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10004 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davacı tarafından Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalanan fabrikanın, davalıya ait beton su kanalının kırılması sonucu oluşan su taşkını nedeniyle hasar gördüğünü, eksper raporuyla saptanan 9.015,42 TL. hasar bedelini sigortalılarına 12.10.2012 tarihinde ödediklerini ve sigortalının haklarına halef olduklarını, davalının kusuruyla sebep olduğu zarar nedeniyle, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe, davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının itirazının iptalini ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının sigortalısına ait binanın kaçak yapı olduğunu, sulama hattı üzerine yapıldığını, kusurun davacı sigortalısında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, davalının ... 19. İcra Müdürlüğü'nün 2013/2159 sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 6.761,56 TL. asıl alacak ve 229,89 TL. işlemiş faiz ile takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarara sebep olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı taraf, sigorta poliçesi gereği sigortalısına hasar bedeli ödemiş, TTK'nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olarak, davalıya karşı icra takibi başlatmış; davalıya rücusunun temelini, davalının haksız fiil sorumluluğuna dayandırmıştır. Mahkeme tarafından, mahallinde keşif yapılmış, konusunda uzman bilirkişilerden, davalının işletim hakkına sahip olduğu su kanallarına ilişkin kusur teşkil edecek eylemi ve bakım eksiği konusunda, ayrıca zararın miktarı konusunda rapor alınmıştır. Alınan bu raporlarla, davalının sorumluluğuna yol açan eylemi ile zarar ve miktarının belirlendiği; ancak mahkeme tarafından, davacının sigortalısının, davalının işletim hakkına sahip olduğu su kanalını etkileyecek biçimde yaptığı çalışma ve müdahalenin de zararın oluşumuna katkıda bulunduğu, davacının sigortalısının müterafik kusurlu olduğu gerekçesiyle tazminattan %25 oranında indirim yapılarak hüküm tesis edildiği görülmektedir. Davacının sigortalısına ait olup üzerinde fabrika binası bulunan taşınmaz, .... mevkii- 4494 ada- 20 parsel sayılı taşınmazdır. Mahallinde yapılan keşifte, kadastro teknisyeni tarafından çizilen krokide, davalının işletim hakkına sahip olduğu sulama kanalının geçtiği yerler belirtilmiş olup; davacının sigortalısına ait olan 20 parsel sayılı taşınmaz sınırlarından geçen kanala ilişkin bir işaretleme yapılmadığı görülmektedir. Sulama kanalının, 38 parsel sayılı taşınmazda yapılan çalışma sırasında toprağın altına alındığı, davacı sigortalısına ait taşınmazın batısında kalan 1 nolu parsel sınırlarında yeniden toprak üstüne çıkartılan kanal için bağlantıyı sağlamaya yönelik baca yapıldığı, davacı sigortalısının taşınmazı dışında ve 1 nolu parsel sınırlarında yer alan bu bacadaki arıza sonucu su taşkını olduğu, keşif sonucu düzenlenen 07.10.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da açıkça belirtilmiştir.Bu durumda mahkemece, davalının işletim hakkına sahip olduğu sulama kanalıyla ilgili olarak, tamamen sigortalıya ait taşınmazın sınırları dışında (38 ve 1 nolu parsellerde) yapılan çalışmaların bulunduğu, sigortalının bu çalışmalara müdahale etmesinin mümkün olmadığı, sigortalının taşınmazı dışında kalan tesisteki arıza sonucu (38 nolu parselde toprak altına alınıp 1 nolu parselde tekrar toprak üzerine çıkarılan su kanalına ait bağlantı bacasındaki arıza) su taşkınının gerçekleştiği, sigortalıya ait taşınmaz üzerinde sulama kanalına ilişkin çalışma yapıldığını gösterir somut hiçbir delilin bulunmadığı, davacı sigortalısının zararı doğuran olayın meydana gelmesinde bir etki ya da katkısının bulunmadığı gözetilerek; bilirkişi raporuyla saptanan zarar miktarının tamamının hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davacı sigortalısının müterafik kusuru bulunduğu gerekçesiyle tazminattan indirim yapılması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.