Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11637 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14326 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisi ...'ın yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, her bir davacı için 500,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 20.000,00 TL. ve diğer davacılar için 15.000,00'er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 28.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 183.553,42 TL'ye yükseltmiş, davalı gerçek kişilerin % 40 kusura tekabül eden tazminat kısmından sorumlu tutulmalarını talep etmiştir.Birleşen davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisi Atlgan'ın sürücüsü olduğu araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını, davacı ...'e ait aracın kazada hasar gördüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacılar ... için 500,00'er TL. maddi tazminatın, davacı ... ve .... için 15.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL. ve diğer 3 davacı için 5.000,00'er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 28.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 176.605,03 TL'ye yükseltmiş, davalı gerçek kişilerin % 40 kusura tekabül eden tazminat kısmından sorumlu tutulmalarını talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak ve davacı tarafın fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle, davacı ... için 133.277,30 TL'nin (53.310,92 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle), davacı ... için 22.592,98 TL'nin (9.037,19 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle), davacı ... için 11.296,49 TL'nin (4.518,60 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle), davacı ... için 16.386,65 TL'nin (6.554,66 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle) davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalılar ... ve ...'den kaza tarihinden, davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden (ıslah edilen kısmın sigorta şirketi yönünden ıslah tarihinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüyle davacı ... için 7.000,00 TL, ... için 6.000,00 TL,...için 3.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL. olmak üzere toplam 19.000,00 TL'nin, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsiline; birleşen davada; davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak ve davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle, davacı ... Sarsenova Meyveci için 133.433,27 TL'nin (53.373,30 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle), davacı ... için 14.547,00 TL'nin (5.800,18 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle), davacı ... için 28.401,91 TL'nin (11.360,76 TL'sinden davalılar ... ve ... sorumlu tutulmak suretiyle), davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalılar ... ve ...'den kaza tarihinden, davalı ... şirketinden dava tarihinden (ıslah edilen kısmın sigorta şirketi yönünden ıslah tarihinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davacı ...'nin araç hasarına ilişkin isteminin feragat nedeniyle reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL, ... için 4.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 1.000,00 TL, ... için 500,00 TL, ... için 500,00 TL. olmak üzere toplam 12.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tuncer ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; asıl ve birleşen davanın davacıları vekilinin, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada, dava konusu kaza sonucu davacılar murislerinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murislerin çocuğu/eşi/kardeşi/anne ve babası olan davacılar için manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK'nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların babası/eşi/kardeşi/anne babası olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, özellikle asıl davadaki davacılar murisinin araç içinde yolcu olması ve kazada hiçbir kusurunun bulunmaması, her iki davada davacıların ölene yakınlıkları nedeniyle duyacağı elemin derinliği hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan asıl ve birleşen davadaki tüm davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, çok düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.3-Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara, davalı ... şirketi bakımından dava tarihinden, ıslah ile artırılan bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımında ise, 2918 sayılı KTK'nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları'nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.Mahkeme tarafından, dava dilekçesinde talep edilen bedellere, dava tarihinden faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; davalı sigortacı yönünden, ıslah edilen kısım itibariyle de dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde ıslah tarihinden faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.Kabule göre ise; davaya konu edilen tazminatlardan davalıların müteselsilen sorumlu tutulmasının talep edilmiş olmasına, davalıların müteselsilen tazminattan sorumlu tutulmalarına karar verilmesine, bu durumda davalıların yargılama giderlerinden de müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekmesine rağmen; davacı tarafça başlangıçta yatırılan ve yargılama giderleri içinde yer alan 1.685,29 TL. harçtan davalı ... şirketinin de sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesis edilmeyişi doğru olmamıştır.Yine kabule göre; birleşen davanın davacılarından ... için, araç hasarına ilişkin olarak 500,00 TL. maddi tazminat talep edilmesine ve yargılama sırasında bu talepten feragat edilmesi nedeniyle istemin reddi yönünde hüküm kurulmasına göre; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6, 12/1 ile 12/2 maddeleri gözetilerek ve reddolunan alacak miktarını da geçmeyecek biçimde, bu davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tarife hükümlerine aykırı olarak yüksek vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dava davacıları vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dava davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılara geri verilmesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.