Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11616 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14192 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; 20/11/2010 tarihinde meydana gelen davacının miras bırakanı ve eşi ...'in sevk ve idaresindeki araç ile davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının eşi ...'in vefat ettiğini, eşini kaybeden davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını, davacının desteğinin ölmeden önce aylık net kazancının ortalama 2.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili 26/03/2014 tarihli dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminat talebini 104.559,77-TL'ye yükseltildiğini belirtmiştir.Davalı vekili; ...'in vefatı sebebiyle hesaplanan tazminatın ibraname karşılığında ödendiğini ve davalının sorumluluğunun kalmadığını, davalının sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müteveffanın hem kazanın meydana gelmesinde ve hem de emniyet kemeri takılı olmadığı için kaza sonucu oluşan zararın vukuunda kusurlu olduğunu ve dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 104.559,77 TL'nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faizin başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; davacı murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK.'nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.BK.’nun 45/2. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder.Davacı vekili, desteğin ölmeden önce trafik kazasına karışan ... plaka sayılı aracı ile...Söförler ve Otomobilciler Odasına kayıtlı olarak servis işi, tarım ve hayvan yetiştiriciliği işi ile iştigal ettiğini, ortalama aylık kazancının 2.000,00-TL üzerinde olduğunu iddia etmiştir.Mahkemece alınan aktüer bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, müteveffanın bizzat yaptığı anlaşılan “servis taşımacılığı” işinden elde ettiği aylık kazancının ...n Şoförler ve Otomobilciler Odasının yazısına göre 2.500 TL olduğu kabul edilmiş ve asgari ücretin (4) katı tutarındaki miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış, bu bilirkişi raporu da hükme esas alınmıştır. Buna göre, yapılan işten sağlanan bir gelirin bulunması halinde bu gelirin elde edilmesinde yapılan işin özelliği, desteğin tecrübesi gözetilerek bedensel ve yönetsel katkısı belirlenip, desteğin yerine başkasının çalıştırılması olanağı gözönüne alınarak ona yapılacak ya da yapılması gereken ücret esas alınarak bu miktar üzerinden destek zararının hesaplanması gereklidir. Bu bakımdan böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, desteğin gelirinin daha net kriterle ortaya konulması gerekmekte olup, açıklanan hususlar göz önüne alınarak desteğin çalıştırdığı servisin davacı mirasçılara intikal edebilir olduğu, mirasçılarının da bundan gelir elde edebileceği ve desteğin kişisel katkısı değerlendirilerek hakkaniyete uygun muhtemel bir gelirin belirlenmesi ile aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde desteğin servis taşımacılığı işinden elde ettiği aylık gelir dikkate alınarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.