Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11589 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13781 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2012/572-2012/879 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilleri aleyhine G.. H.. tarafından takip yapıldığını, takip nedeni olarak mahkeme ilamı gösterilmiş ise de müvekkilleri aleyhine verilmiş bir mahkeme ilamı olmadığını, her hangi bir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek davacıların Gaziantep 5. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4363 takip sayılı dosyasında davalı G.. H..'na borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı G.. H.. vekili, müvekkili tarafından davacılara fazla yapılan ödemenin tahsili için sebepsiz zenginleşmeye dayalı takip yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; takipte mahkeme kararına dayanıldığından sözedilmiş olmasına karşın takibe ilişkin mahkeme kararı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, G.. H.. tarafından davacı zarar görenlere ödenen tazminatın sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak başlatılan takipteki alacağa karşı menfi tespit istemine ilişkindir. G.. H.. Yönetmeliği'nin 9. maddesi uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminat, yönetmeliğin 16. maddesi gereğince rücuan talep edilebilir. G.. H..nın rücu edebileceği tazminat tutarı, sürücünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir. Sözkonusu yasal dayanaklar uyarınca davalı G.. H.. tarafından temyiz incelemesi yapılan bu davadaki davacılara ödenen tazminatın tahsili için tazminat sorumlularına karşı Gaziantep Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 05.05.2009 tarih, 2007/204 esas, 2009/193 karar sayılı dosyasında dava açılmış, sözkonusu dava Dairemizin 24.12.2009 tarih, 2009/6108 esas, 2009/8866 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. G.. H.. tarafından kesinleşen bu ilam uyarınca davacılara fazla ödendiğini iddia ettiği tazminat tutarı için ilamsız takip başlatılmış, davacılar tarafından ise temyize konu edilen menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. G.. H.. Yönetmeliği'nin “Ödemelerin İadesi” başlıklı 20. maddesi “Hak sahipleri, sorumlulardan uğradıkları zararların tamamen veya kısmen tazmin etmeleri halinde, Hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye yol açan tutarı beş iş günü içinde Hesaba iade etmekle yükümlüdür. Aksi takdirde, bu durumu öğrenen Hesap haksız kazanca yol açan ödemelerin gecikme faizi ile birlikte geri alınması için gereken yasal işlemleri başlatır” hükmünü içermektedir. Mahkemece her ne kadar G.. H.. tarafından başlatılan takipte mahkeme kararına dayanıldığından sözedilmiş olmasına karşın takibe ilişkin mahkeme kararı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosyaya ekli takip talebi ve ödeme emrinden de anlaşılacağı üzere takip ilamsız takip olup, ilama dayalı bir takip olmadığı gibi dosyaya ekli yukarıda belirtilen Dairemiz ilamı uyarınca fazla ödendiği düşünülen tazminat tutarının iadesi için ilamsız takip talebinde bulunulduğunun anlaşılması karşısında mahkemece esase girilerek davacının iddiaları ve davalıların savunmalarına ilişkin delillerin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Davalı G.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.