Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11567 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17407 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.12.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...'in diğer davalı ...'a ait minibüsü müvekkilinin üzerine sürerek çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek, şimdilik 20.000,00 TL kalıcı ve geçici iş göremezlik, 1.801,00.TL tedavi gideri ve 10.000.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 29.949,40 TL(tedavi gideri dahil) olarak ıslah etmiştir. Davalı ... vekili, tazminat davasının araç sahibi olarak müvekkiline karşı açılamayacağını, kasıtlı haksız fiilin trafik kazası neticesinde gerçekleşmediğini, ceza yargılamasında müvekkilinin beraat ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Davalı ... hakkında açılan davanın bu davalının haksız eyleme iştiraki kanıtlanamadığından reddine;Davalı ... hakkından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 29.949,40 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi 15/04/2008 tarihinden beri işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'ten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Kanun’un 85. maddesinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş, işletenin ve araç işleticisi teşebbüsün sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 20/d bendinde ise, motorlu araçların satış ve devirlerinin trafik tescil müdürlüklerinde veya noterliklerde yapılacağı öngörülmekte olup, ancak böyle bir satış ve devir işleminin araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişli olduğu açıklanmıştır.Bu devrin yöntemince aracın kayıtlı olduğu tescil müdürlüğüne bildirilmemesi yüzünden aracın tescil kaydında bir değişiklik yapılmaması satışa konu aracın mülkiyetinin geçişini engellemez ise de, anılan yasa maddesinde belirtilen türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir.Somut olayda davalı ..., haksız fiilin gerçekleştirildiği aracın maliki olup kaza tarihi itibari ile araç trafikte davalı ... adına kayıtlıdır.Öte yandan davalı ...'ın aracın kaza tarihinden önce satışına ilişkin bir savunması söz konusu olmadığı gibi bu hususta sunduğu bir belge de dosya kapsamında bulunmamaktadır.Bu nedenle davalı ...'ın işleten sıfatı ile sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçe ile davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın haksız fiil tarihi, davacının yaralanmasının mahiyeti ve oluşa göre az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.