Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11543 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14964 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, 23/09/2010 tarihinde davalıların sürücü ve maliki olduğu araçla, müvekkillerin anneleri evinin önünde yürüyen ...'ye kusurlu olarak çarpması sonucu davacıların annelerinin vefat ettiğini belirterek her bir müvekkili için 8.000 TL olmak üzere toplamda 48.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Elektrik İnş. Tic. Ve San. Ltd Şti, dava konusu aracın 21/09/2010 tarihinde 15.000 TL bedelle satıldığını, alıcı ile aralarında satışa ilişkin protokol düzenlediklerini, aracın ruhsatının hala üzerlerinde gözüktüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davacı tarafın talep ettiği tazminat miktarının müvekkili bakımından kelimenin tam anlamıyla bir yıkım olduğunu, müvekkilinin meydana gelen kazadan sonra elektrik firması ile ilişiğini kestiğini, maddi bakımdan zor günler geçirdiğini, davacı tarafça istenilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacılar yararına ayr?? ayrı 2.000,00’er TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihi olan 23/09/2010 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.