MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını diğer davalı .... Petrol Turizm İnş.Nak.San.Tic.Ltd.Şti.'ne devrettiğinden, bu devre ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili, müvekkili ve ortağı olduğu şirketin mali sıkıntıları nedeniyle sahibi olduğu taşınır ve taşınmazlarını satarak nakde çevrilip bir kısmının borçlarını ödemeye çalıştığını, 4 ayrı parseli 145.000,00 TL'ye sattığını, üçüncü kişi ile yakınlık ve muvazaanın söz konusu olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı .... Petrol Turizm İnş.Nak.San.Tic. Ltd.Şti. vekili, müvekkilinin taşınmazların satışının duymaları üzerine irtibata geçtiklerini ve 145.000,00 TL'ye satın satıp yatırım amaçlı olarak emlakçı vasıtası ile taşınmazı satın aldığını belirtmiştir, Mahkemece, ivazlar arasında fahiş fark olmadığı, davalı üçüncü kişinin ... Karacebey ilçesinde borçlunun ise ... merkezde faaliyette bulunduğundan, aynı işkolunda faaliyetlerinin olması birbirlerinin ekonomik durumları hakkında bilgi sahibi oldukları anlamına gelmeyeceği, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarına zarar verme kastını bildiği veya bilmesi gerektiği ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Somut olayda, dava konusu 4 adet parselin bilirkişi raporu ile kum ocağı olarak kullanıldığı tesbit edilmiştir. İİK'nun 280/3.maddesine göre ticari işletmenin veya işyerindeki ticari emtianın tamamının ve mühim bir kısmının devri halinde devir alanın borçlunun ızrar kastı ile hareket ettiğini bildiği, borçlunun da bu amaçla hareket ettiği kabul edildiğinden, mahkemece bu kum ocağının öncesinde borçlu tarafından işletilip işletilmediği dolayısı ile bir işyeri devri olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerkirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13/12/2016 gününde Üye ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.