MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç taşınmazı 26.11.2007 tarihinde davalı ...'a, bir taşınmazını 11.4.2007 tarihinde davalı ...'a, bir taşınmazını 11.4.2007 tarihinde davalı ...'a, bir taşınmazını da 10.5.2007 tarihinde davalı ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti.'ne sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ... vekili, davalı ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti.'ne sattıkları taşınmazla ilgili muvazaaya dayalı tapu iptali tescil davası açtıklarını ve derdest olduğunu,anılan taşınmaz yönünden 215.000,00 TL eksik ödeme olduğunu satışın gerçek olmadığını belirtmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı dava dışı Hakan Özkan'dan olan alacağına mahsuben aldığını, borç ödenmediğinden taşınmazı davadan önce 1.5.2007 tarihinde dava dışı 4. kişiye sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... ve ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti. vekili, aciz belgesi sunulmadığını, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçlardan önce yapıldığını, taşınmazları davalı ...'dan aldıklarından dava dışı şirketin borçları nedeniyle yapılan takip dosyalarından tasarrufların iptalinin istenemeyeceğini, müvekkili şirket tarafından satın alınan taşınmazda kiracı olarak bulunan borçlunun ortağı olduğu şirketin mahkeme kararı ile tahliye edildiğini, satışların gerçek olduğunu ve bedellerinin banka kredisi kullanılarak ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... savunma yapmamıştır.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen gerçek değerleri arasında fahiş fark olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr.İth.Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.1-Somut olayda, dava konusu ... 1.İcra müdürlüğünün 2007/2539 ve 2. icra müdürlüğünün 2009/2804 sayılı takip dosyalarında davalı ...’ın borçlu olmadığı anlaşıldığından anılan takip dosyaları yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken anılan dosyalar yönünden de iptal kararı verilmesi isabetli görülmemiştir.2-Takip konusu borç 8.11.2006-31.12.2007 tarihleri arasındaki ticari ilişkiden doğan faturalara ilişkin verilmiş bono ve senetlerden doğduğundan takip konusu borcun iptali istenen tasarruflardan önce doğduğu anlaşılmış olmakla birlikte dava konusu 2007/2971 ve 2009/2540 sayılı takip dosyasından sunulmuş geciçi veya kati aciz belgesi bulunmadığı,2007/2753 takip dosyasında ise borçlu adına kayıtlı 4 taşınmaza davacı tarafından haciz konulduğu, bunlarla ilgili kıymet takdiri yapılmadığı gibi geçici veya kati aciz belgesi de sunulmadığı anlaşıldığından öncelikle davacı alacaklıya anılan takip dosyaları açısından geçici veya kat’i aciz belgesi sunulması için uygun bir süre verilmesi, sunulmadığı takdirde davanın önkoşul yokluğundan reddine; sunulduğu takdirde ise dava konusu 72 ada 67 parsel 10.5.2007 tarihinde davalı borçlu tarafından davalı ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti’ne 20.3.2006 tarihli İş Bankası'nın 800.000 TL ipoteği ile tapuda 90.000 TL bedelle, dava konusu 210 parsel 7 nolu bağımsız bölüm ise 10.4.2007 tarihinde 15.000 TL bedelle ...’a satıldığı, bilirkişi tarafından 72 ada 67 parselin tasarruf tarihideki rayiç değerin 352.716 TL, 210 parsel 7 nolu bağımsız bölüm için 77.350 TL olarak belirlendiği, davalı ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr.İth.Ltd.Şti. ve temsilcisi ...’ın dava konusu taşınmazlar için banka kredisi kullanarak davalı borçluya 15.5.2007-22.5.2007 tarihleri arasında banka havalesi ile 540.500 TL ödediklerini belirterek banka dekontlarını sundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan taşınmazlar yönünden tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedel arasında misli fark bulunmadığı, davalı ...’in kötüniyetli olduğu davacı tarafından ispatlanamadığından 210 parsel 7 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis isabetli görülmemiştir.Dava konusu 72 ada 67 parsel yargılama sırasında davalı ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti tarafından 10.8.2009 tarihinde Yıldız Gıda Ltd. Şti’ne satıldığından verilen kararın infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Anılan taşınmazın dava dışı 4. kişiye satılmış olması nedeniyle davacı vekiline seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı 4. kişi şirkete yöneltip yöneltmediği veya davayı nakten tazminata dönüştürüp dönüştürmediği sorularak 4. kişi şirkete yöneltilmesi halinde dahili dava dilekçesi ve duruşma gününün 4. kişi şirkete tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, davacının 4.kişi yönünden bildireceği deliller ile 4 kişi şirketin bildireceği deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 4. kişi şirketin davaya dahil edilmemesi halinde davanın bedele dönüşmesi nedeniyle ve devrin işyeri devri niteliğinde olması nedeniyle İİK’nun 283/2 maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve ... Tekstil Madencilik Orman Ürünleri Pazarlama İhr. İth. Ltd. Şti.'ne geri verilmesine 13/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.