MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi ve annesi olan ...'in yaya olarak bulunduğu esnada davalıların malik, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olduğu vinçli kamyonun çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı eş ... için 1.000,00 TL ve davacı ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı gerçek kişilerden olay tarihinden, davalı ... şirketinden en yüksek mevduat faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL ve davacı anne ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 20.01.2014 tarihli bedel artırım dilekçesiyle talebini, davacı ... için 92.006,81 TL ve davacı ... için 3.910,30 olarak artırmıştır.Davalı ...vekili, sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, davacıların gerçek zararlarının hesaplanmas?? gerektiğini, temerrütleri bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, müvekkiline ait araç sürücüsünün kazada kusuru bulunmadığını, kusur oranının araştırılarak, destek zararının hesaplanması gerektiğini, manevi tazminat miktarının fahiş olarak talep edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 92.006,81 TL, davacı ... için 3.910,30 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile anılan davacılara ödenmesine, davacı ... şirketinin bu miktardan 28.11.2012 tarihinden, diğer davalıların 10.10.2012 tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulmalarına,davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için, 8.000,00 TL, davacı ... için, 10.000,00 TL, davacı ... için, 10.000,00 TL ve davacı ... için 6.000,00 TL manevi tazminatın 10.10.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davacılara ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir. Somut olayda; davacı .... olay tarihinde 16 yaşında olup davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerden, ... Lisesi 11. Sınıf öğrencisi olduğu ve üniversiteye hazırlık için dershaneye gittiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı ... ’ın öğreniminin sona erdiğinden söz etmek mümkün olamayacağından öğrenim süresinin 25 yaşına kadar devam edeceğinin ve bu yaşa kadar da kadar annesinden destek göreceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece önceki raporu veren bilirkişiden ek rapor alınarak davacı ....ın 25 yaşına kadar destekten yararlanma süresi olduğu gözetilerek yapılacak hesaba göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. 3-Trafik kazasına konu davalıya trafik sigortalı aracın, ticari kullanım niteliğinde vinçli kamyon olup ticari niteliği bulunduğu anlaşılmakla; uygulanabilecek faiz oranı da ticari faiz olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, hükmedilen tazminata ticari faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yasal faizi işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.