MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R -Davacı vekili müvekkilin sevk ve idaresindeki araca davalı ... Limited Şti adına kayıtlı, davalı ... . yönetimindeki aracın çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araçtaki zarardan poliçe teminatı kapsamında davalı ... şirketinin sorumlu olduğunu, trafik tespit tutanağının yanlış düzenlendiği, bu neden ile aracın kazalı haliyle 20.500 TL'ye satıldığını araçta meydana gelen ayrıca tamir süresinden kaynaklanan maddi zararının davalılardan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline, inkar tazminatının tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... Şirketi cevap dilekçesinde davanın süresi içerisinde açılmadığı, diğer davalıya ait aracın ZMMS poliçesi olay nedeni ile davacıya hasar kapsamında toplamda 14.000 TL ödeme yapıldığını, Davacının da kusurlu olduğunu, araç kiralama talebinin poliçe kapsamında olmadığını, icra takibinin dayanağı olan delil tespiti dosyasından belirlenen meblağın fahiş olduğu, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve ek bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile ... 26.İcra Müdürlüğü'nün 2011/15229 E. sayılı dosyasından yapılan takibe itirazın kısmen iptaline, takibin 500,00 TL'nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili için devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası nedeniyle davacının araç hasarının ve tamir süresince uğranılan zararın (ikame araç bedeli) tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmişsede varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.Davacı dava dilekçesinde... 26. İcra Müdürlüğü'nün 2011/15229 E. sayılı dosyasından açılan takibin dayanağı olarak... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/480 D.İş sayılı delil tespiti dosyasını göstermiş, takip miktarının dayanağı olan raporda bilirkişi davacının zararını 9.900 TL olarak belirlemiştir. İtirazın iptaline konu davada da bilirkişi raporunu... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/ 480 D. İş sayılı dosyasına dayandırarak takip dayanağını doğrulamış ise de sözü edilen D.iş dosyasında 15.11.2011 günlü bilirkişi raporunda (makine mühendisi) aracın ağır hasarlı olduğunu tamirinin ekonomik olmadığını kaza tarihindeki ikinci el fiyatının 35.000 TL hasarlı halinin (hurda) 12.000 TL zararının 23.000 TL olduğunu ayrıca yeniden araç almak için 15 gün sürede ulaşım masrafı için 60,00 TL x 15 gün olarak 900,00 TL zararı bulunduğunu bildirmiştir.Davacı, 14.000 TL'sını davalı sigortadan aldığı ve icra takibini 9.900 TL üzerinden yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı her ne kadar dava dilekçesinde aracı kazalı haliyle 20.500 TL'ye satıldığını belirtmiş ise de davacı bu beyana açıklık getirmiş esasen araç hurdasını 6.500,00 TL'ye sattığını, davalı sigortadan 14.000 TL ödeme aldığını bu miktarları belirtmek istediğini vurgulamış ve aracın kazadan sonra bırakıldığı teknik servis tarafından aracın hurdasının 6.500 TL'ye satın alındığına dair belge ibraz etmiştir.Mahkemece alınan 12.1.2015 tarihli raporda bilirkişiler aracın ikinci el değerinin 35.000 TL toplam hasarın 18.673,92 TL ve perte ayrılması gerektiğini açıklayıp toplam zararın 9.900,00 TL olarak davacı talebinin dayanağı olan bilirkişi raporu ile aynı sonuca (zarara) ulaşıldığı görülmektedir. Bu haliyle kaza tarihinde ikinci el piyasa değeri 35.000 TL olan aracının hurdasının 20.500 TL'ye satılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığının kabulü gerekir.O halde, kazanın oluşumunda bilirkişi raporuyla %100 kusurun davalı taraftan olduğu gözönüne alındığında, tarafların sorumlu olduğu zararlar ve delilleri dikkate alınarak birbirini doğrulayan 15.11.2011 ve 12.1.2015 günlü bilirkişi raporlarının hükme esas alınması gerekirken 8.6.2015 tarihli bilirkişi ek raporunun hükme esas alınması isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.