Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11412 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14548 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, yaya geçidinden geçiş yaptığı esnada davacıya çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır biçimde yaralandığını, kalça kemiğinde kırıklar oluştuğunu, davacının 15 gün boyunca hastanede kaldığını, davacının yürüyemez halde olduğunu ve ömür boyu yatağa mahkum kalacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.000,00 TL. maddi tazminatın, temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce yapılmış başvuru olmadığından temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; sağlık kurulu raporu ile davacının sürekli işgöremezliği oluşmadığının saptandığı, davacının bu zarar nedeniyle tazminat talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacı taraf, davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyete uğradığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş; maluliyet (işgöremezlik) iddiasının, geçici mi yoksa kalıcı maluliyete mi ilişkin olduğu konusunda açık bir beyanda bulunmamıştır. Mahkeme ise, davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığının belirlenmesi bakımından alınan, ... Devlet Hastanesi'nin 19.11.2013 tarihli raporunda, kalıcı maluliyeti bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle, davacının maluliyet tazminatı talep hakkının bulunmadığına ve davanın reddine hükmetmiştir. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesinde "bedensel zararlar özellikle şunlardır" denilmiş, anılan maddenin 2. fıkrasında "kazanç kaybı" ve 3. fıkrasında "çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar" denilmek suretiyle, cismani zarar halinde, zarar görenin talep edebileceği zarar türleri belirlenmiş olup geçici işgöremezlik (maluliyet) hali ile daimi maluliyet hali de zarar türleri arasında kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafa uygun bir süre verilip talebini açıklamasının istenmesi, geçici işgöremezlik (maluliyet) tazminatı talebi bulunup bulunmadığı konusunda açıklamasının alınması; geçici işgöremezlik tazminatı talebinin bulunması halinde, davacının kazadaki yaralanmasının niteliğine göre iyileşme süresinin ne kadar olacağı ve geçici işgöremezlik süresi hakkında konusunda uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor ile belirleme yapılması, belirlenen süreye ilişkin olarak davacının talep edebileceği geçici işgöremezlik tazminatı miktarı konusunda hesaplama yapılması için aktüerya uzmanından rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ve eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri'nin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan .... Devlet Hastanesi'nin 19.11.2013 tarihli raporu mahkemece benimsenmiş olup bu raporda, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda, yukarıda ifade olunan ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.Bu durumda mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, ... Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden ya da Üniversite Hastaneleri'nin ... Anabilim Dalı bölümlerinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.