MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-KARAR-Davacılar vekili; davacıların oğlu ve kardeşi olan ...’in ...’ın idaresindeki aracın kasasında giderken ...’a ait tellere takılarak vefat ettiğini, kazada davalı ...Ş. ve çalışanları davalıların kusurlu olduğunu belirterek tüm haklar saklı kalmak ve zamanaşımını keserek, bilirkişi raporundan sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 30.000 TL maddi tazminata, davacı anne ve baba için 30.000 TL'şer, kardeşler için 20.000 TL'şer manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştirDavalı ...Ş. vekili; davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların oğlu ...’in ölümünde müvekkil şirketin hiçbir şekilde kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılar vekili; hiçbir şekilde teknik ekiplerdeki şahısların tazminat sorumlusu olmadıklarını, bu açıdan husumet itirazlarının olduğunu, ...ün olay yerinde hiç olmadıklarından zaten onlar için bir haksız fiil ve kusur sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, ....için bir haksız fiil ve kusur sorumluluğundan söz edilecekse eğer tazminat istemlerinin zaten 1 ve 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporundaki ... AŞ'nin kusurlu görüldüğünü, olayda müteveffa ve araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı ...'in ve ...'in maddi tazminat taleplerinin kabulü ile taleple bağlı kalınarak 15.000,00 TL'şer maddi tazminatın 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ... ... A.Ş'den alınarak davacılara verilmesine; davacı ...'in ve ...'in manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL'şer manevi tazminatın 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ... ... A.Ş'den alınarak davacılara verilmesine; davacı ....'in ve davacı ...'in manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00-TL'şer manevi tazminatın 02/07/2005 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalı ... ... A.Ş'den alınarak davacılara verilmesine; davanın davalılar ..., ..., ..., ... ve ... açısından husumet yokluğu nedeniyle reddine; davanın davalı ... yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, “Müruruzaman” başlıklı 60/I. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve BK 60/2. maddesinde “Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik olunur” hükmü uyarınca ceza zamanaşımının BK’daki zamanaşımından daha fazla olduğu durumlarda, hukuk davasına da ceza davasına ilişkin zamanaşımının uygulanmasının gerektiği belirtilmiştir.Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/I. maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar" hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" hükmüne yer verilmiştir.Kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak BK 60/II, özel olarak da KTK 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır. Yargıtay HGK 11.06.2013 tarihli 2003/4-359E-2003/406 K sayılı kararda belirtildiği üzere ve öğretide baskın olan görüşe uygun olarak BK 60/II madde hükmünün malen sorumlu olan tüzel kişi hakkında uygulanamayacağının kabul edilmesine göre açıklanan ilkeler ışığında somut olay incelenecek olursa; kazanın 02.07.2005 tarihinde gerçekleştiği, davanın 30.06.2010 tarihinde açıldığı, davalı ...Ş. vekili tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu ve mahkemece 22.12.2010 tarihli oturumda zamanaşımı def'inin reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle olayın gerçekleştiği tarih ile dava tarihi birlikte değerlendirildiğinde BK 60/II madde hükmünün adam çalıştıran sıfatıyla malen sorumlu olan davalı ...Ş. hakkında uygulanamayacağının kabul edilmesine ve bu duruma göre dava zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davanın davalı ...Ş. yönünden zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir.2-)Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin tüm ve davalı ...Ş. vekilinin yukarıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin tüm ve davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde hükmü temyiz eden davalı ...Ş.'ne geri verilmesine, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.