Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11386 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12874 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2012NUMARASI : 2009/423-2012/114Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç ile plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada ölen yayanın eşinin açtığı dava ve yaptığı icra takibi nedeni ile davacının 38.846 TL ödemek zorunda kaldığını açıklayıp, kimliği tespit edilemeyen araç sürücünün 2/8 kusuruna tekabül eden 9.711,50 TL ödeme tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 9.711,50 TL'nin 24.6.2009 olan ödeme tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir. BK nun 45/2 (TBK 53) maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Davalının ödemesi gereken tazminat miktarı gerçek zarar kadardır. Bu nedenle uzman bilirkişilerden kusur ve ödeme tarihi itibariyle ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin gerçek destek zararı miktarı konusunda ayrıntı ve gerekçeli rapor alınmadan davacının ödediği miktara itibar ederek yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli değildir.3-Kabule göre de davanın haksız fiilden kaynakladığı nazara alınmaksızın davalının avans faizden sorumlu tutulması isabetli değildir.SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 9.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.