Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11377 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10882 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 29/11/2013NUMARASI : 2013/585-2013/686Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalı tarafa zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracı kullanan desteğin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre bozma ilamına uyularak; davanın kısmen kabulü ile 1.000 TL tazminatın 25.4.2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, ıslah edilen kısmın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK nun 109. maddesi uyarınca; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. 16.3.2007 tarihinde meydana gelen kazada davacıların murisi olan sürücü duran ... plakalı oto ile şerit ihlali yaparak karşı şeride geçmiş ve dava dışı rujin yılmazın kullandığı ..... plakalı çekiciye çarpmıştır. Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olması yeterli görülmekte olup; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK'nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK'nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).Bu sebeplerle kazanın meydan geldiği tarih itibariyle 5237 sayılı TCK'nun 66/d ve 85. maddeleri uyarınca ceza zamanaşımı süresi 15 YIL'dır. 11.11.2013 olan ıslah tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı nazara alınmadan aksi düşünce ile ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile reddi isabetli değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 9.9.2014 gününde Üye .... karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.