Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11310 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12406 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumetten reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıların destekleri olan ....’ın 16.05.2010 tarihinde bisikleti ile ... ... Mahallesi ... Caddesinde seyir halindeyken asfalt zemin üzerindeki tümsekten geçtiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek asfalt zemine düştüğünü ve 29.05.2010 tarihinde tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini, davacıların, murisin desteğinden yoksun kaldığını belirterek her bir davacı için 10 TL olmak üzere 40 TL maddi tazminatın tahsilini belirsiz alacak olarak istemiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kasıtlarından ve kusurlarından dolayı kamu görevlilerinin aleyhine değil ancak kamu idaresi aleyhine dava ikame edilebileceği gerekçesi ile husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar davalılar hakkında davalıların olay tarihinde Karaman Belediyesinde görevli personel oldukları ve kamu görevlisi sıfatına haiz oldukları, Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceği gerekçesi ile husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş ise de; davalılar aleyhlerinde haksız fiil sorumluluğuna dayalı olarak dava açılmış olup aleyhlerinde dava açılabileceğinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştirSONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.