MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı da....ın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davaya konu dairesini ipotek karşılığı konut kredisi kullandığı sırada rehin hakkı sahibi banka tarafından konut ve DASK poliçesi tanzim edildiğini, ....'da meydana gelen 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihineki 7.2 ve 5.6 şiddetindeki depemlerin etkisi ile hasarlandığını ve .... İl AFAD tarafından dava konusu taşınmaza ağır hasar verilerek yıkım kararı verildiğini, deprem hasarının davalılara ihbar edilmesıne rağmen DASK'ın çok cüzi bir ödeme yaptığını, sigorta kapsamı gereği sigorta bedelinin tamamı ile taşınma, geçici barınma ve bunun dışındaki tüm bedelleri ödemesi gerektiğini belirterek hasar bedelinin hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nin davalılardan başvuru tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı DASK yönünden talebini arttırmıştır.Davalılar vekilleri, da....ın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, da....ın davalı ...Ş ve .... Bank A.Ş yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, da....ın davalı DASK yönünden kabulü ile; 20.800,00 TL tazminatın 05/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DASK'tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı DASK vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı DASK vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.2-Dava, deprem sigortası poliçesine dayanılarak taşınmazda meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı savunmasına rağmen eksik sigorta bulunmadığına ilişkin bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de; dosya içerisinde davacının sigortayı yaptırırken davalı DASK’a taşınmazın gerçek yüzölçümünü bildirmesine rağmen davalının 50 m2 üzerinden sigortayı yaptığına dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece gerekirse keşif yapılarak davacının sigorta yaptırdığı konutun gerçek yüzölçümü belirlenerek eksik sigortanın bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması isabetli değildir. 3-6305 Sayılı Afet Sigortaları Kanunu'nun Doğal Afet Sigortaları Kurumu başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrası hükmü: "Kurum gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır." şeklinde olup mahkemece davalı ... Sigortaları Kurumu karar ve ilam harcından sorumlu tutulmaması gerekirken karar ve ilam harcından sorumlu tutulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı DASK vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı DASK vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı DASK'a geri verilmesine 08.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.