MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkillerinin yaya küçük oğluna çarpması sonucu küçüğün yaralanıp sürekli malul kaldığını, davalının müvekkillerine bir miktar ödeme yaptığını ancak bunun yetersiz olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL maddi tazminatın ihbar tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 15.186,72 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davacılara davadan önce 13.682 TL ödendiğini, ibraname gereği davanın konusuz kaldığını, aksi halde ödemenin güncellenip mahsup edilmesi ve kusur ile zararın tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, 15.186,72 TL maluliyet nedeniyle maddi tazminatın dava tarihi olan 20/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair faiz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında (aşağıdaki (2) no’lu bentte belirtilen husus dışında) bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan işgöremezlik tazminatına ilişkindir.../...- 2 -2014/175022017/1121 Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54'te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı küçük... yaralanıp sakat kaldığından bahisle maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı ... kaza tarihinde 6 yaşında olup...%8.1 oranında daimi malul kaldığı, iş ve güçten kalma süresinin 45 gün olduğu tespit edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından küçük İbrahim için daimi maluliyet tazminatı yanında, kaza tarihinden itibaren 45 gün için geçici işgöremezlik tazminatı hesabı da yapılmış, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davacı ... bakımından davanın kabulü ile toplam 15.186,72 TL maluliyet nedeniyle maddi tazminata hükmedilmiştir. Küçük İbrahim kaza tarihinde henüz 6 yaşında olup gelir getiren bir işte çalışması söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, mahkemece geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.