MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.12.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu ...’un alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmaz hissesini 31.7.2009 tarihinde davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ... davacıya ve davalı ...’a borcu olduğunu dava konusu taşınmazı borca mahsuben davalı ...’a devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazı davalı borçlu ve abisinin müvekkili olan borçlarına mahsuben 15.7.2009 tarihli protokol gereğince 205.000 TL karşılığı aldıklarını, 102,500 TL üzerinden harcın tamamlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu, satışın borcun doğumundan kısa bir süre sonra yapılmış olmasının alacaklılardan mal kaçırma kastı ile yapıldığını gösterdiğinden dava konusu tasarrufun iptale tabi olduğu, taşınmazın dava dışı ... tarafından açılan şuf’a davası sonucu ... adına tesciline karar verildiğinden davalı ... hakkındaki davanın bedele dönüşmesi nedeniyle 98.400 TL tazminattan davalı ...’un sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu tasarrufun 29.7.2009 tarihli borçtan sonra yapılmış olmasına, 14.9.2010 tarihli haciz tutanağının İİK’nun 105. madde kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olmasına dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunmasına, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olmasına, davanın davacı tarafından bedele çevrilmesine göre dava konusu tasarrufun İİK’nun 278/3-2 ve 280/1 maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarını reddi gerekmiştir.2-Dava konusu taşınmaz hissesinin dava dışı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan şuf’a davası sonucu İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.2.2014 tarihinde kesinleşen 2011/262 Esas 203/41 Karar sayılı ilamı gereğince 14.000 TL şufa bedeli karşılığı davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili davasını bedele dönüştürdüğünden ve davalı ... dava konusu taşınmaz hissesini rızaen elden çıkarmayıp 14.000 TL şuf’a bedeli karşılığı elden çıkarmak durumunda kaldığından davalı ...’un davacının dava konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak 14.000 TL tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken taşınmaz rızaen elden çıkarılmış gibi elden çıkardığı tarihteki rayiç bedelle sorumlu tutulması isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle adı geçen davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.