MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davacı şirkete konut güvence paket sigortası ile sigortalı bulunan dava dışı ...'ün maliki bulunduğu taşınmazda dahili su hasarı oluştuğunu, bunun üzerine 14.02.2013 tarihinde sigortalıya 14.467,00 TL ödendiğini, hasarın davalının ürettiği kalorifer peteğinin standarda uygun imal edilmemiş olmasından kaynaklandığını, tazminatın davalıdan alınması için.... İcra Müdürlüğünün 2013/17678 sayılı dosyasıyla başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, bu nedenle alacak davası açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek 14.467,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili,dava hakkının zamanaşımına uğradığını, davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, zira davalı firmanın Berussa markasını kullansa da kalorifer peteği üretmediğini, anılan markayı kullanarak kalorifer peteği üreten firmanın... Isı Cihazları San. Tic. A.Ş. olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davalının taraf sıfatı bulunmadığ??ndan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava konut güvence sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun'un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun'un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.Somut olaya bakıldığında; davacı ... şirketinin sigortalısı dava dışı ..., kalorifer peteği üreticisi olduğu iddia edilen davalı şirket karşısında tüketici kapsamında olup davalı şirket ile arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır.Bu nedenle davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-)Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1-nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, 2-nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.1.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.