MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili, 08/06/2012 tarihinde müvekkili ...'ın kullandığı araç ile davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması neticesinde ....'in yaralandığını, olay nedeniyle ...'in %10.3 oranında malul kaldığını belirterek... için 80.000 TL, anne ve babası için 20.000'er TL olmak üzere toplam 120.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar savunmada bulunmamıştır.Mahkemece, davanın kabulü ile, 80.000,00 TL manevi tazminatın davacı ...'e, 20.000,00 TL manevi tazminatın davacı ...'ye, 20.000,00 TL manevi tazminatın davacı ...'e ödenmek üzere davalılardan dava tarihi olan 27/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik kazası nedeni ile yaralanmadan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Somut olayda yaralanan davacı ...'in yaralanma şekli, özür oranı dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarları çok fazla olmuştur. Mahkemece makul ölçüde manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.