Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11087 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21879 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili; 19/02/2012 tarihinde sürücü ...., davalı ...'a ait olan ... plakalı araç ile kaza yapması sonucu araç içerisinde bulunan .... ve sürücüsü ....'nin vefat ettiğini belirterek, anne ... için 25.000, baba ... için 25.000, kardeş ... için 15.000 ve diğer kardeş ... için 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacılara verilmesine, cenaze masrafı olarak harcanan 7.000 TL, destekten yoksun kalma tazminatı olan 158.443,42 TL olmak üzere toplam 165.443,42 TL maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, maddi tazminata işleyecek yasal faizin davalı ... açısından kaza tarihinden diğer davalı ... şirketi açısından ise temerrüt tarihi olan 19/04/2012 tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar ... ve ...'nın destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze masrafı bedeli talebinin reddine, ... için; 16.128,00 TL destek, ... için 16.128,00 TL destek ve bu davacılar için 7.000,00 TL cenaze masrafının, Hürrüyet ve Kadir için 10.000'er TL, Yunus ve Hatun için 3.000'er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile( 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde (Borçlar Kanunu 44. Madde) öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir.Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.Müterafik kusur ise; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582)Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır taşıması şartlarının varlığı yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olmasını ifade etmektedir.Somut olayda; Mahkemece, davacıların murisi ...'ın beraber alkol aldığı sürücü ....'nin alkollü olduğunun ve ehliyetsiz olduğunu bilerek hatır taşıması ile araca bindiğinden bu üç unsurun müterafik kusur teşkil ettiği gerekçesi ile takdiren %30 indirim yapılmıştır. Oysa, hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi farklı kaideler olup, her olayda bir arada bulunmayabilir. Dairemiz uygulamalarına göre; desteğin hatır için taşınması durumunda %20 oranında, müterafik kusuru olması durumunda da ayrıca %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre; mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinden, %20 oranında hatır taşıması indirimi, daha sonra %20 oranında müterafik kusur indirimi yaparak tazminatı belirlemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş'ye geri verilmesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.