MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacı ... yönünden reddine diğer davacılar yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın davacıların desteği.... idaresindeyken 16/10/2011 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, destek ...’ın vefat ettiğini, müvekkilerinin vefat edenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı eş ... için 3.000,00 TL, müşterek çocuklar ... ve ... için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın 20.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 23.09.2013 havale tarihli dilekçesi ile taleplerini ... için 127.403,52 TL, ... için 3.003,23 TL'ye yükseltmiştir. Davalı ... şirketi vekili, davacı talebinin poliçe teminatı dışında kaldığını, işleten ve işletenin eş, usul, füru, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanlar ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ileri sürdüğü taleplerinin teminat dışında olduğunu, kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın davacı ... yönünden reddine, davanın diğer davacılar yönünden kabulü ile; davacı ... için 127.403,52 TL, davacı ... için 3.003,23 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak, desteğin çocuk olması halinde 18 yaşın desteğin başlayacağı yaş olarak kabulü gerekmektedir. Somut olayda; davacı ... 18 yaşında olup davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen belgede üniversite hazırlık için dershaneye gittiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı ...’in öğreniminin sona erdiğinden söz etmek mümkün olamayacağından öğrenim süresi 25 yaşına kadar devam edeceğinden 25 yaşına kadar babasından destek göreceği kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu doğrultuda ek rapor aldırılmaksızın eksik inceleme ile davacı ... yönünden davayı reddetmesi yanlış olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.