Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11063 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13341 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili 26/10/2010 tarihinde meydana gelen davalı sürücüsü ... tarafından kullanılan diğer davalı ...’a ait ... plaka sayılı aracın kaza yapması sonucu araç içinde yolcu müvekkillerinin oğulları ...’un vefat ettiğini, müvekkillerinin duyduğu yoğun acı ve üzüntüyü kısmen azaltmak maksadıyla davalılardan davacı ... için 25.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanarak davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili 09/03/2011 tarihli cevap dilekçesi ile; müvekkilinin dolmuşçuluk yaparak geçindiğini olay günü her zamanki gibi durak olarak kullandıkları yere aracın anahtarını da tüm dolmuşçuların anahtarlarını bıraktığı kulübeye bıraktığını, davacıların oğlu ve iki arkadaşı müvekkilin aracını müvekkilden habersiz park halinde olduğu yerden aldığını, yani çaldığını, çaldığı araç ile kaza neticesinde vefat ettiğini, KTK 107.maddesine göre bir aracı çalan kişi işleten gibi sorumlu tutulacağını, maddede işleten kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin aracın çalışmasında kusurlu olmadığını ıspat ederse sorumlu tutulamaz denildiğini, KTK 107.madde gerek kullanma gerekse sahiplenme amacıyla çalma eylemine uygulanabileceğinden ve davacıların oğlu ile diğer iki arkadaşı aracı müvekkilin rızası dışında aldıklarından KTK uyarınca davacı tarafın müvekkilden işleten olarak herhangi talepte bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalılardan ... vekili, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, zenginleşme aracı olarak öne sürüldüğünü, müteveffanın aracın içerisinde olduğundan aracı birlikte alarak kullanmakta bulunduklarından kendisinin de müterafik kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, açılan davanın kısmen kabulü ile, davacılardan ... yararına 5.000,00 TL, davacılardan ... yararına 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 26/10/2010 tarihi itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-)Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 523,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 1.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.