Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11059 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8113 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2011/493-2013/170Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, asıl dava dosyasında davacıların bisikletli sürücü olan desteğinin davalının trafik sigortalısı olan aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, kusurun davalı taraftan kaynaklandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla davacı Bina için 6.000,00 TL, davacı saniye için 1.000,00 TL, davacı Recep için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir. Davacı vekili, birleşen dava dosyasında davacıların murisinin kaza nedeni ile 25.01.2010-13.06.2011 tarihleri arasında yoğun bakımda hayat mücadelesi verdiğini belirterek mirasçıları sıfatı ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşuluyla her bir davacı için 100,00'er TL işgöremezlik temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacılardan S.. S.. için 2.499.41 TL. Recep Sarı için 2.419.08 TL, Bina Sarı için 86.382.57 TL olmak üzere toplam 91.301.06 TL'nin 02.12.2011 dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen dosyadaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.Asıl dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı, birleşen dava ise işgücü kaybı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların desteğinin %80 kusurlu olduğu kabul edilmiş, mahkemece destekten yoksun kalan 3. Kişi sıfatı ile dava açıldığı gerekçesi ile kusur indirimi yapılmadan karar verilmiştir. Oysaki somut olayda destek bisikleti sevk ve idare eden kişi, davalı ise desteğe çarpan aracın trafik sigortacısıdır. Bu durumda davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi konumunda olduğundan bahsedilemez.O halde davalı sigorta şirketinin kusur ve limit oranında gerçek zarar miktarından sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.