MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili, sigortalı tarafından kiracı sıfatı ile kullanılmakta olan ve mülkiyeti davalıya ait bulunan taşınmazın müvekkili Şirketçe ...Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 19/09/2010 tarihinde taşınmaza ait elektrik tesisatında meydana gelen kısa devre neticesinde yangın çıktığını ve sigortalıya ait malların hasara uğradığını, meydana gelen hasar bedelinin müvekkili şirketçe dava dışı sigortalıya 05/11/2010 tarihinde ödendiğini, hasar bedelinin rücu amacı ile mal sahibi davalı aleyhine... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4226 Esas sayılı dosyası ile 52.836,00 TL'lik alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, yangının oluşumunda sigortalının asli ve tam kusurlu olduğunu, kiracının elektrik tesisatındaki sıkıntıyı derhal gidermesi ve BK'nun 256/3. maddesi gereği kiralayana derhal ihbar etmesi gerektiğini, bu nedenle yangının oluşmasına sebebiyet veren sigortalının kendi kusuru ile iliyet bağını kestiğini, sigortalıya ödenen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 15.300,00 TL asıl alacak ve 550,80 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Somut olayda davacı dava dilekçesinde ...Sigorta Poliçesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı işyerinde, taşınmazın elekrik tesisatından kaynaklanan yangın sonucunda oluşan zararı sigortalısına ödediğini ileri sürerek kusursuz sorumlu olan taşınmaz malikinden rücuen alacak isteminde bulunmuştur. BK’nin 58. madde hükmü uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumludur. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulu gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca sübjektif koşula diğer anlatımla kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali yapan sorumlu olur. Bilindiği gibi 58. madde kusursuz yani objektif bir sorumluluğa dayanmaktadır. Zarar ile binanın kullanılması arasında illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterli olup ancak sebep sonuç bağını kesen, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru veya mücbir sebep var ise bunları kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabilir.(Açıklamalı İçtihatlı Borçlar Kanunu Genel Hükümler, ... 1.C s.919,932)Mahkemece yangının çıkması ile ilgili olarak davalının da kusuru bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içinde mevcut olup İtfaiye tarafından hazırlanmış yangın raporunda ise prizde bırakılan elektrikli bir cihazın varlığından bahsedilmemiş olup bu husus ispatlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda BK 58. madde uyarınca kat malikinin sorumlu tutulmasını veya sorumluluktan kurtulmasını gerektiren bir hal olup olmadığı değerlendirilmeden, bu konuda hüküm kurmaya yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.