Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10986 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5786 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili, müvekkili şirketin "İşyerim Paket Sigorta Poliçesi" ile sigortaladığı işyerinde 26/07/2012 tarihinde dahili su baskını gerçekleştiğini, meydana gelen zararın üst katta bulunan davalının dairesinden sızan su sonucu meydana geldiğini, meydana gelen zararla ilgili olarak ekspertiz raporunda tespit edilen 6.391,64 TL'nin sigortalıya ödendiğini, davalının kusurlu olduğunu belirterek 6.391,64 TL'nin ödeme tarihi olan 03/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, ekspertiz raporunda zararın sorumlusunun daireyi kiracı vasfıyla kullanan ... adlı kişi olduğunun belirtildiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, aksi kanaat olması durumunda ...'e davanın ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 6.391,64 TL’nin ödeme tarihi olan 03.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacı dava dilekçesinde işyeri sigorta sözleşmesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı işyerine üst kattaki daireden sızan sular nedeni ile meydana gelen zararı sigortalısına ödediğini ileri sürerek üst kattaki dairenin kat malikinden rücuen alacak isteminde bulunmuştur. Bu tür davalarda görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. (24.03.1944 tarih, 1944-9 sayılı İBK) Kat Mülkiyeti Kanunu 19/3 maddesi uyarınca bağımsız bölüm maliklerinin kusurları ile diğer bağımsız bölümlere verdikleri zarardan dolayı diğer maliklere karşı sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın Ek-1 maddesi uyarınca Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği kararlaştırılmıştır. Açıklanan nedenlerle bu davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu halde esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.