Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10945 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14423 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R-Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların kızı...ve oğlu ...'a çarpmasıyla oluşan kazada, davacıların oğlu ...'ın öldüğünü, davacıların kızı ...'ın ise kaza nedeniyle %20 malul kaldığını, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı tarafından 16.08.2011'de davacılara 5.005,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, bu bedelin gerçek zararın çok altında olduğunu, maluliyet tazminatı talebinin ise reddedildiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL. maluliyet tazminatı ile 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalının temerrüt tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 11.02.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 54.995,00 TL'ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davada... Anadolu Mahkemeleri'nin yetkili olduğunu, davacıların talep hakkının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların ... ...'e velayeten maluliyet tazminatı isteminin, ...'ın maluliyeti bulunmadığının raporla saptanmış olması nedeniyle reddine; davacıların ...'in ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 30.500,00 TL. ve davacı ... için 23.495,00 TL'nin 17.07.2009 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalı ... şirketi, davacıların çocuklarının ölümüyle sonuçlanan kazayı yapan aracın trafik sigortacısı olup, davacılara ödeme yapmak suretiyle ibra edildiklerini savunmaktadır....'nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır.Somut olayda; kazada ölen oğulları ... için, davacılara poliçe hükümleri gereğince ödeme yapılmış, taraflar arasında 06.07.2009 ve 17.07.2009 tarihli ibranameler imzalanmıştır. Eldeki davanın 27.05.2013 tarihinde açılmış olmasına göre, ...'nun 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacıların oğlu ...'ın ölümü nedeniyle talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.