Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: 2942 sayılı Yasanın 38.maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği ve iptal kararının 4.11.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, somut olayda yerel mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin devam ediyor olması nedeniyle şekli anlamda henüz kesinleşmediği ve derderst bulunduğu, bu nedenle derdest olan davalara da uygulanacağı, bu durumda davanın derdest bulunduğu tarihte 2942 sayılı kanunun 38.maddesinin iptal edilmek suretiyle ortadan kaldırılmış bulunduğuna göre, dava hakkının düştüğü gerekçesiyle verilen kararın doğru olmadığı, bu nedenle iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sırasında dava konusu yere kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle 11.5.2004 tarihinde görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davacının Patnos Belediye Başkanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Milli Savunma Bakanlığı aleyhine açtığı davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabulü ile 15.9.2005 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 48.694.12 metrekarelik bölümü ile, (D) harfi ile gösterilen 152.099.98 metrekarelik bölümlerin davalı parselden ifrazı ile payları oranında ölü A.... I... mirasçıları adına tapuya tesciline, (C) harfi ile gösterilen 3027.15 metrekarelik bölüm hakkında davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmüne uyulan 8.Hukuk Dairesinin bozma ilamlarında da açıkça vurgulandığı üzere 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38.maddesinin iptali ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının derdest davalarda uygulanacağına, dayanak vergi kayıtlarının temyize konu taşınmaz bölümlerine uyduğunun keşif ve uygulamayla saptanmasına, taşınmazlar üzerinde el koyma tarihine kadar davacı ve miras bırakanının 20 yılı aşkın süre ile çekişmesiz ve malik sıfatla zilyet olduğunun bilirkişi ve tanıklarca haber verilmesine ve bu yönün ziraatçı bilirkişi raporuyla da doğrulanmasına ve kararda yazılı gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir, REDDİNE. Ancak, davacı adına tesciline karar verilen taşınmaz bölümleri çıktıktan sonra taşınmazın geri kalan bölümünün yüzölçümü de yazılmak suretiyle kim adına tesciline karar verildiğinin hüküm yerinde gösterilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek yazılı olduğu üzere infazda duraksama yaratacak biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları bu yönden yerindedir. Kabulü ile hükmü açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 16.2.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.