Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10851 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6264 - Esas Yıl 2010
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Yasin tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalı Ayşe'nin işleteni olduğu aracı kullanan ehliyetsiz sürücü davalı Yasinin kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada hasarlanan karşı araç için davacının zorunlu malî sorumluluk sigortacısı olarak ödediği 8.000 TL'nin rücuan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, 8.000 TL nin ödeme tarihi olan 16.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Yasin tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, ehliyetsiz sürücünün sebep olduğu trafik kazasından kaynaklanan rücuan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava dosyası incelendiğinde, aracın malikinin ve sigortalının davalı Ayşe, sürücünün ise davalı Yasin olduğu görülmüştür. Poliçe genel şartlarının B.4/2. maddesinde "ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir" hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekir. Davalı Yasin'i sigorta ettiren olmadığına göre, sözleşmenin tarafı değildir. Bu durumda mahkemece davalı sürücü hakkındaki davanın pasif sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı aleyhine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı Yasinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Yasin vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı Yasin yararına (BOZULMASINA), 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle aynı davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Yasin'e geri verilmesine 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.