Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10821 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7317 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı 3.kişi, davalı borçlunun imar kanununa muhalefetten kaynaklanan para cezası ile ilgili 6183 sayılı Yasa'ya göre yapılan takip sırasında, davacının 19.03.2010 yılında borçludan satın aldığı 16 ....214 plakalı aracın, trafik kaydı üzerine haciz konluduğunu belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, görevli mahkemenin idari yargı olduğunu ve davalı belediyeye husumet düşmeyeceğinden davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara gelmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacının dava konusu aracı hacizden önce 2918 sayıl Yasa’nın 20/d maddesine uygun olarak noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasanın 66. ve onu izleyen maddelerine dayalı olarak açılan 3.kişinin isitihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 25.04.2010 tarihinde konulmuş ve noter satışı bu tarihten önce 19.03.2010 tarihinde yapılmış ise de, borçlu hakkındaki 6183 sayılı Yasa'ya göre yapılan takip 2009 yılında başlamıştır.Araç Otobüs olup 04.07.2011 tarihli Araç Muayene Raporunda Kullanım amacının "Yolcu Nakli "Tescil Şeklinin "Ticari "olduğu belirtilmiş, Vergi idaresinden celp edilen kayıtlarda borçlu ve davacı adına kayıtlı olduğu ancak kullanım şeklinin "Gayri Ticari "olduğu belirtilmiştir. İİK’nun 280/3 fıkrası gereğince bir işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın önemli bir kısmını devir veya satın alan şahsın borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiği kabul edilir. Öte yandan, işletmenin önemli bir kısım malvarlığının devri işyeri devri hükmünde olduğundan, BK’nun 179.maddesi gereğince de davacı 3.kişinin devir aldığı işletmenin sorumlu olacağı açıktır. Bu nedenlerle, dava konusu aracın ticari olarak kullanıldığının saptanması halinde, borçlu ve 3.kişi arasında borcun doğumundan sonra yapılan satış işyeri devri niteliğinde olduğundan İİK'nun 280.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gibi, BK'nun 179.maddesine göre de davacı 3.kişi borçlunun borçlarından sorumludur. Yapılacak iş, Vergi idaresinden borçlunun dava konusu araç için gelir vergisi beyannamesi verip vermediği, ticari faaliyette kullanıp kullanmadığı araştırılarak, ticari faaliyetinin bulunduğunun saptanması halinde belirtilen yasa maddeleri gereğince davanın reddine aksi durumda şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekildi karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü hükmün BOZULMASINA ve peşinn alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 10.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.