MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigortalısı olan ... plakalı araca davalı ...'a ait ... plakalı aracın kusurlu şekilde çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, 23.944,11 TL hasar bedelinin 28.12.2012 tarihinde sigortalısına ödendiğini, davalıların meydana gelen zarardan kanunen müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 23.944,00 TL alacağın 28/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ...; kazanın zincirleme kaza olduğunu, herhangi bir kastının olmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.Davalı ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 23.944,00 TL alacağın 28/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, davalı ...’ın 22.04.2015 tarihli ihbar talebini içerir dilekçesi ile dava . .. plakalı aracın trafik sigorta şirketi olan ....Sigorta AŞ'ne ihbar edilmiş, ihbar olunan .....Sigorta A.Ş. vekili 15.07.2015 havale tarihli beyan dilekçesinde, ... plakalı aracın 27.11.2011-27.11.2012 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile ... adına sigortalı olduğunu, .... plakalı aracın sigortacısı davacı... Sigorta AŞ’ne 15.03.2015 tarihinde maddi zararlarda araç başına teminat limitinin üst sınırı olan 22.500,00 TL ‘nin tamamının ödendiğini bildirmiştir.Bu durumda kazaya karışan davalı ...’a ait aracın trafik sigorta şirketi tarafından davacı tarafa ödeme yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-6100 Sayılı HMK.’nun 266 ve takip eden maddeleri uyarınca, mahkemece, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak karar verilmelidir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusur ve araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır.Mahkemece sigortacı-hukukçu bilirkişiden kusur ve hasar bedeline yönelik alınan rapor bilirkişinin uzmanlık alanında olmadığından hükme esas alınamayacak niteliktedir.Bu durumda mahkemece, alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden meydana gelen trafik kazasında tarafların kusuru ve aracın gerçek hasar bedeli tespiti konusunda ayrıntılı, denetime elverişli rapor alınarak varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına göre uzmanlık alanı belli olmayan sigortacı- hukukçu bilirkişi tarafından verilen yetersiz rapora dayanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.